SESLENDİRMEYİNİZ !!!!

romanlara değil ;
biz hatıralı suların rüzgarlarına yelkenleri iç içe geçirelim , var mı hançerin eğrisinde kalemimize pay biçelim
deseler de Sezar’ın hakkı Sezar’a , sen Shakespeare’e inanma , bir zamanlar Akdeniz’de olmadı mı Sezar korsanlara forza
zannetme ölüdür Pir Ahi Evranı veliler , veliler kendinden büyük veliyi sadrından besler , vakti bekler deryalara hükmetmeye Barbaros Hayreddinler .
Gönlüm ! itimatla ister ki :
irtibatında Şandan gelen ihtişamın şanı nakşettiği itibarla ;
kalbinden geçeni geçirelim gönlümüze , ömrümüze şan içirelim.
yüreğin ile haydan geleni huyuna çevirelim , aşk ile meşkin şevkine sevk edelim ... Değilmidir ki mekin ile güzel olur mekan aşk ile dinler , insanı insan , an olsun her an , mekanda mekin ile geçsin olsun zaman , vukuf-i zaman
kaç boran oldu seyrinde kim bilir kaptanım , sen kabında kaç hatırlı anıda a’nın var ,
sen seyri gözle ,
görsün sende seyreden gözleri alemde kendini alemdar zanneden zavallılar ,
belki onlarda özler der sefer der vatan vatansızlar... seninle odundan salda da gider erler... erlerde kürekteki eller ,
sala daldan da kürek çeker , nasırı el içine esir edip elleri eriten erler , senden ne dinlerde giderler
özledim oruç reisi , özledim hızır reisi , özledim her seyrini...

akıl yelkeni , fikir dümeni , kullan gemiyi , seyredelim seyirde kendinden kendine gideni ...
biter mi kendinden kendine gidenin seyiri... devrilebilir mi direği , söndürülebilir mi rüzgarlara yön verenin nefesi... mahşer gelse de seyredilse , Hak adına vurulan kılıçların haktan iadesi...
eh , nasıl olsa var , şanlı tarih aynalarında levhalarına nakledişinin hikmetli sebebine nedeni...
kaptanım deniz süt liman nedir bu gözlerinde esrar türeten boran ,
derinlere sığılara dalmış gözbebeklerin , kundak mıdır göz bebeklerine karadenizden mi işlenmiş göz bebeğinin karasında mercek mercek halu-u efgaru figan ... nasıl bir nakkaş nakşetmiş , her boranda parlar gönül mabedinin üstünde alemde hilal. kimdir sende ki alemdar . ya Hazreti Bilal değil midir lal olmuşlara örnek olan

gözbebeğinin karasında yok bir fener ,
bu ağma nasıl bir tayfa nasıl bir nefer ,
ne de kılıksız bir er seyreder derbeder derbeder , sağır kalır duymaz sesler , nerede kaldı Gavsul Azam Abdulkadir Geylaniler , Seyyid Ahmed er Rifailer , Seyyid Ahmed el Bedeviler...

nasıl bir seyirdeyiz Cezzar Hasan Paşam , kim kimi seyreder , bu yüzen adalar bize gelir yanar üstünde binbir fener , kara sularına bal şerbet akmış dilinden coşmuş deryada nameler , nara tutar seni dinleyen yiğit leventler ,
bordo bordoya geldi gemiler atıldı kementler kaç varis veli heyetinden aldığın heybet ile tek paça attın denize şaştı kaldı kefereler... ah Cezzar hasan paşam ah korsanlıktan aldığın paraları vakfettin de kuruldu devletlü tersanede gemiler..

gelmiş cümle alem bizi neyzanın neye bir nefes sürüp neyden akseden davudi sesli yorumunda yorulmadan can kulağıyla dinler , seyrinde salında dal tuttum , yok boz çobanda idrak , ıslık çıkar toplanır ifritler ... kaptanım korkmam seyrinden nurlu kelam sözünde yanar ifrit , şeytanlar... kimden gelir bu nurani felekler , hangi atadan şiardır diline , işlenmiş yazıt , yazım , zırh olmuş yazın . Bengü taşına bozkır diyardan şahlanmış küheylan üstünde ki şahın Piri Reis midir gönlünü içten dalgalayan denizin karasından , karasularından sendeki akıl seddinden taşırıp yürek seddinin üzerindeki sen bendinden aştırıp gönül deryana pusula tutup seni kaptanı derya eden... ah kaptanım ah nasıl bir girdaba tutulduk rota tutmaz bozçoban dalar kaptanı deryanın gönül ummanına esir eyler prangalara kumda yamuk dal kürek çeken bin bir kum asker...

kabuklu daldan nasır tuttu eller ,
her kürekte kumdan kuma geçer ,
ur bağlar olur asra hasır örgüler ,
kumdan kuyuyu kum bulandırır bu eller
Tuzlu sular da mı vaha var nedir bu buğulu seyir ,
kimdir sana deryada tuzlu su içirip kendinden kendine yüzdüren...

yüz yüze yüzer yüzler ,
yüz versen yüz kere , etmez bin bir yüzde bir yüz
yine de , yüzden yüze yüzerler , yüzsüzler
yüzsüz yüzsüz yüzden yüz süzenler ,
yüzsüz yere , yüzden yüz yüzüp yüzerler ,
bir de yüzsüz yüzsüz , yere yüz sürerler yüzsüzler... olsun da bir gün , bizimle yüzsünler yüzde yüz görsün yüzsüzler

sağ sol nasır tuttu kalyonlarında
vav sır sağ mı sol mu kanyonlarında
esir erler kürek sağ sollarında
kanyon kalyon gözler sol sağlarında...