Sanki memleketimi hiç görmemişim . Yeni tanıyorum yani . Bir tez ’ e göre Bitinya Krallığına bir dönem başkentlik yapmış . Ortada odeon her taraf taş , pseudo-isodomik duvarlar İskenderin gazabına uğramış . Aldığı yara Zapoites ’ i öldürür . Halk kuzeye göç eder İskender korkusuyla , korku üzerine kurulan şehir Nikomedya . Kalan müşküller o güzel altın sarısı üzümlerinden çıkan suyunu küplere doldurup Tanrı ’ nın takdirine bırakmışlar , ne olduysa onu içmişler . O tadı terk edememişler . Böyle göğüs germişler Kocaman İskendere . Çetinlikleri oralara dayanır .

Şimdi mi ? Sekizyüz otuz altı Metre rakımın olağanüstü insan gücüyle doruğun düzlenip kurulmuş antikçağ sonrası dönemden kalan taş yığınları . Orman ağaçları boy atmış taşların arasından. Okadar taş nereden geldi ve nasıl taşındı ? hayret verici . Bir kitabın birkaç paragrafında benzer şeyleri okumak da hayret verici .

Ve birkaç kafadarın gülerek yada gülmekten öte anlattıkları : Tezgahtar kadına nasıl asıldıkları konusu . Evirilip çevirilip senaryoya yeni eklemeler yapıp tekrar anlatıyorlar . Az önce anlattıklarını unuttu mu bunlar ? Yoksa bunlarda benim üzüm suyumdan mı içti ?
Öbür tarafta başka biri yudumladığı beleş kolanın verdiği hazla birine yeni taktığı lakabı marifetmiş gibi söylüyor .Cemşir . Güya kedisinin adı imiş .

Bunca zamandır burada olup da , kim olduğuma ne aradığıma dair soru işaretleri beliriyor . Sanki bir kitaptan etkilenip de Roman kahramanının da yeni okuduğu bir kitaptan etkilendiği gibi , vaadedilen hayatı arama ilginçliğim . Yaşadığım ilginçlikleri unutup da kendimi ayrı bir ilginçliğin ortasında buluveriyorum .

Sekizyüz otuz altı rakımda esmer tonda eser rüzgar . Uzun teller halinde , herbirine ayrı bir özen gösterilmiş . Savruldukça çarpar yüzüne hafifce . Bütün bunlara bir ahenk eklenir , her adımda güzelliğinden emin . Ayrı bir güzelliktir rüzgarın her vuruşta özgürleştirdiği ve rüzgar gibi geçen hırçınlığı . Ama özgür değildir Dünya ,çırpınır kendi etrafında yirmidört saat , özgürleşmek için .

Afrika plakası üç santim /yıl’ lık hızla Küçük Asya ya yaslanıyor . Asya ile Afrika arasında kalan Küçük Asya da doğu batı yönünde sıradağlar . Milyonlarca yılda arada kalmanın sonucu bu. Ege nin güzelliği de dağların denize dik gelmesinden geliyor . Hızlar da göreceli . Dünya nın tarihine vurduğun zaman 3 cm/ yıl ’lık hız oldukça yüksek bir hız .