5
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
371
Okunma
Doğrulara ulaşmak için doğru araştırmalar yapmak lâzım.Hangi dinden olursa olsun.Osmanlı İmparatorluğuyla birlikte tabidir ki, tabiyeti Osmanlı olan gayrı müslim vatandaşlar da var.İçte ve dışta yaptığımız savaşlarda; bu vatandaşlar da bizlerle birlikte gerek askeri gerek ise sivil olarak omuz omuza mücadele etmişlerdir.Birilerine çamur çalacağız diye yalanlara sığınmak bize yakışmaz.
Şimdi ;Çanakkale de bizimle birlikte dünyaya karşı aynı cephede omuz omuza çarpışanlar var. Bunları dile getirmez iseniz çarpılırsınız.
Vardı Çanakkale’de.
Milliyet gazetesinden Mehmet Gündem, 2005’te ‘İmparatorluğun Öteki Çocukları Gayrimüslim Vatan Şehitleri’ başlıklı yazı dizisinde Çanakkale’de 105 gayrimüslim askerin şehit olduğunu belirterek şöyle demişti:
“Bizde ‘Mehmetçik’ kavramının çağrıştırdığı isimler Ahmet, Mehmet, Ali, Mustafa olmuştur. Bu ülkede yüzyıllardır birlikte yaşadığımız gayrimüslimler var. Osmanlı’da paşa konumuna kadar yükseldiklerini, padişahların özel iltifatlarına mazhar olduklarını biliriz, ama onların isimlerini biz ‘Mehmetçik’ içinde saymıyoruz. Sanki savaş zamanı bu insanlar cepheye hiç uğramamış, aniden ortalıktan kaybolmuş gibi bir kanaat oluşmuş. İmparatorluğun öteki çocukları, Osmanlı’yla aynı kaderi paylaştılar. Çanakkale’de, Filistin’de, Şark Kafkas cephelerinde, Irak’ta, Galiçya’da, Romanya’da, Yanya’da, Sırp Karadağ’da... Mehmetçik’le omuz omuza çarpışan, aynı siperde ruhunu teslim edenler arasında İsak, İlya, Simon, Mihail, Yuala, Murdaray, Nesim, Kasapyan, Yanko, Kostanti, Yorgi, Yakup, Agop, Bedros, Dimitri, Esteban, Liyon, Kirkor, Berho, Hıristo, Mişon, Sarafyan, Lahdo, Savme de vardı.”
Karşılıklı çarpışan Pastırmacıyan kardeşler
Rober Koptaş, New York’ta yapılan Ermeni-Türk Araştırmaları Çalıştayı’ndaki sunumunda Erzurumlu Pastırmacıyan kardeşlerin hikâyesini paylaşmıştı. Biri, Rusların yanında Osmanlı’ya karşı savaşan eski mebus Karekin Pastırmacıyan, diğeri ise Mekteb-i Harbiye mezunu, Ruslara karşı Osmanlı ordusunda çarpışırken yaralanan kardeşi subay Vahan Pastırmacıyan…
Karekin Pastırmacıyan’ın, anılarında Vahan adlı biraderinden söz ettiğini bilen Koptaş, aynı Vahan olması kuvvetle muhtemel bir kişiye, Tuğgeneral Ziya Yergök’ün anılarında rastlamış. Ardından, Hratch Tarbassian imzasıyla, 1975’te ABD’de yayımlanan ‘Erzurum’ kitabında, iki kardeşi birlikte gösteren aile fotoğrafına ulaşmış. Bu fotoğrafta, Osmanlı üniformasıyla görülen Vahan Pastırmacıyan, Sarıkamış’ta Ruslara karşı, o zaman binbaşı olan Yergök’ün komutasındaki 83’üncü Alay’da savaşmış. Sami Önal tarafından yayına hazırlanan ve Remzi Kitabevi’nce 2005’te basılan ‘Tuğgeneral Ziya Yergök’ün Anıları: Sarıkamış’tan Esarete’ kitabında şu ifadeler yer alıyor:
“Alay’ın atılgan, değerli subaylarından biri de Meşrutiyet döneminde İstanbul Harbiyesi’ni bitiren Asteğmen Erzurumlu Pastırmacıyan Vahan’dı. Bu subay Köprüköy muharebesinde bacağından yaralanmıştı.”
* Ünlü Ermeni araştırmacı Hagop Siruni Osmanlı ordusundaki redif subaylarıyla beraber, (1914)
215 tabip şehidin 82’si gayrimüslim
Albay Adnan Ataç’ın, ‘20. Yüzyılda Şehit Olan Türk Sağlık Subayları’ adlı kitabında yer verildiği üzere, 1918’e kadar askeri hekim olarak görev yapan Mazhar Osman’ın Harbiye Nezareti Sıhhiye Dairesi İstatistik Şubesi’nden aldığını belirttiği listedeki 215 şehidin 82’si gayrimüslimdi. Bir tıp kongresinde Mahzar Osman, “Her yerde her vesile ile yaşamaya layık olan o fedakâr isimlerin, onların en ziyade acıyan, hatıraları ile en ziyade yaşayan siz efendilerimin huzurunda tekrarı farzdır. Listeyi işte kemal-i teessürle (üzüntüyle) okuyorum. Şüheda-yı müşarün ileyhimin (adı geçen şehitler) hatıralarını tazimen ayağa kalkmanızı rica
ederim” diyerek hayatını kaybetmiş bu değerleri meslektaşları ile birlikte anmıştı.
Bu şahıslar da ’’Ne mutlu Türküm Diyene ’’demişti.Mücadelede yanımızdaydılar.
Şimdi..Atatürk’ü karalamak adına yersiz yalanların arkasına sığınmak belden aşağı vurmak olur ki o da bir müslümana yakışmaz.İftira etmiş olursunuz.Atatürk’ün yanında yer alanlar hangi dinden olursa olsun Türk’ü arkasından vurmadı.Dış güçlere maşa olmadı.
Araştırmadan fetva verenlerin dinden çıktığı gibi devlet işlerinde de yalana sarılmak koltuğu sarsar.Benden söylemesi.Demedi demeyin.