Seçim arefesinde olduğumuz için belediye başkan adayları ve muhtar adayları gecesini gündüzüne katarak arı gibi çalışıyorlar.Sayılı günler kaldı yerel seçimlerin yapılmasına yani dananın kuyruğunun kopmasına az kaldı.Kim kazanırsa kazansın sorunlar anında çözülecek mi,sanmam yine suçlamalar,iftiralar ve itirafların sonu gelmeyecek.Kısacası karalama politikasına start verilmiş olacak.

Başta annemin,teyzelerimin,halalarımın ve ablalarımın olmak üzere tüm kadınlarımızın dünya kadınlar gününü kutluyorum.Klişe olmuş şu sözü yazmadan geçemem:
Kadınlar gününü bir güne indirgeyemeyiz,bu onlara yapılacak olan en büyük haksızlık olur.Sadece bugün için hak,hukuk,eşitlik,sevgi ve aşktan bahsedip ertesi gün kadın cinayetlerinin yaşanması ve taciz ile tecavüzün meşru gösterilmeye çalışılması gibi yaklaşımlar asla İnsan Hakları Sözleşmesi’yle bağdaşmaz.

Bugün yollar,caddelerde ve parklarda hep kırmızı karanfil dağıtılıyor sivil toplum kuruluşları ve siyasi partililer tarafından adet haline gelmiş artık; yani bugüne kadınların günü değil de çiçekçilerin günü diyebiliriz çünkü maddi açıdan en mutlu olanlar çiçekçilerdir.

Buradan tüm belediye başkan adaylarına ve muhtar adaylarına seslenmek istiyorum; lütfen bu karanfil sevdasından vazgeçin, çöpler hep karanfil dolu,israf.Kadınları mutlu etmek istiyorsanız yılda bir sefer kadınları hatırlayıp bunları dağıtarak çevre kirliliğine neden olmanıza gerek yok.Yazma dağıtın mesala,çorap dağıtın ya da kadınların özel günlerinde kullandıklarından dağıtın!Ama bunlar pahalı olduğu için kimsenin aklına gelmez tabi.

"Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur." (Refik Halit Karay)