1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
262
Okunma
Yediğinizin, içtiğinizin, giydiğinizin, yaptığınız iyiliğin, kızdığınız anların, eşşek (bilhassa belden aşağı) şakalarınızın, saçma sapan röportajlarınızın, fanatikliğinizin (gerek siyasi gerekse spor) vesairelerinizin fotoğrafını, videosunu paylaşmak yerine etrafınızdakilerle HAYATINIZI paylaşmaya çalışsanız çok şey değişir...
ihtiyaçlı komşunuzla akşam yemeğinizi paylaşın ama kimse bilmesin.
Mahallenizdeki garibana bir mont, bir çift ayakkabı hediye edin, kimse görmesin.
Hasta olduğunu duyduğunuz bir tanıdığınızı mümkünse bizzat ziyaret edin, mümkün değilse telefonla arayıp geçmiş olsun dikeklerinizi iletip dua edin, dua isteyin, kimse bilmesin.
Cenaze namazlarında yerinizi alın, tabutu sırtlanıp üç beş adım atın varsın kimse tanımasın.
Sevincinizi paylaşın çoğalsın, kederinizi paylaşın hafiflesin,
rızkınızı paylaşın bereketlensin!
Velhasıl Hayatınızı paylaşın ki yaşantınıza huzur gelsin...
Ya da boşverin açın telefonunuzu kaç beğeni/yorum almışsınız ona bakın...
Nasıl olsa her şeyin sahtesinin itibar gördüğü zamandayız...
y.a!…