HADDİNİ BİLMEK


Suya şeker atarsın,
erir, şeker kaybolur...

Daha çok atarsın,
gene kaybolur..

Daha çok...

Daha çok...

Nihayet,
artık eriyemez olur...

Su şekere doyar,
gayrı bir zerre şeker bile kabul etmez...

Suya bu sefer,
tuz koyarız, kaybolur...

Biraz daha atarız...

O da kaybolur...

Bir noktaya gelince,
bir gram tuz dahi kabul etmez su.

Tuza da doymuştur...

Doyma noktasıdır burası.

Suyun haddi...



Haddane vardır...

Demir çelik fabrikasında.

Kocaman dev kazanlarda demir eritilir 1200 derece sıcakta, sonra kalıplara dökülür, demire şekil verilir.

Demirin erime noktasıdır.

Demirin haddi...

Demiri eritince istediğin şekli verebilirsin.

Demir koca kazanlarda eritilirken su gibi olur, ateşten bir su, lav...

O zaman o suya bakır atılır. Çinko atılır, diğer metaller.

Demir den tunç elde edilir...

İnsan da, kendi haddini bilmelidir.

Mesela kediler,
karnı doyunca en sevdiği mamayı versen daha fazla yemez.

Doyma haddini,
en iyi kedi bilir...

Mesela köpekler,
ne kadar sevsen doymaz.

Sevdikçe şımarır, haddini bilmez...

İnsan haddane gibidir...

Yemeğe de,
İçmeğe de,
Sevmeye de...

Sonsuz ve sınırsız,
bir uçurumdur insan...

Ne versen eritir, yutar;

Ağzıyla yutar,
Gözleriyle yutar, Elleriyle yutar, Şehvetiyle yutar,
Hırsıyla yutar...

İnsanı insan kılan,
haddini öğrenmesidir...

Ne kadar,
yemeğe ihtiyacı var?

Ne kadar sevebilir,
Ne kadar sevilmek ister?

Kendini bilmek,
ve karar vermek zorunda.

Kendi duracağı yeri bilmek.

Had...

Bu kadar yedim, yeter.
Bu kadar içtim yeter.
Bu kadar sevdim, yeter.
Bu kadar seviliyorum yeter diyebilmeli...

Yeterlilik noktası;

Had...

Kanaat...

İnsanı insan yapan,
doyumsuzluklardan kurtaran;

"Fark" demişler, Erenler.

Dünya malına bağlanma.
Mülk biriktirip esiri olma.

Mutlu olmaya bak,
vicdanı unutma...

"Deli gönül,
çok açılıp şad olma"



🍁🍁🍁🍁🍁🍁


HER ŞEYİ
BİLMENE GEREK YOK

HADDİNİ BİL
YETER*

Not: Yazı alıntıdır