Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Nûriye Hsbk Akyl
Nûriye Hsbk Akyl

TOPRAĞIN ÇOCUKLARI

Yorum

TOPRAĞIN ÇOCUKLARI

2

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

496

Okunma

TOPRAĞIN ÇOCUKLARI

TOPRAĞIN ÇOCUKLARI



Doğada uyumanın tadı bir başkadır.
Yaprakların o tatlı hışırtısı ve hafiften esen bir rüzgarın, kulağınıza fısıldadığı ninniler alır götürür sizi rüyalar ülkesine.
Doğanın bir parçası olduğunuzu hissedersiniz.

Toprağın o şevkat dolu kucağında uyurken, bedeninizi bulutların üzerinden seyreder gibidir ruhunuz...

Bir başkadır toprağın üzerinde uyumak.
Sanki melekler üzerinize masmavi, kocaman, atlas bir yorgan örtmüştür ve sizi korumak için başucunuzda nöbet tutuyor hissine kapılırsınız...

O toprağın çocuğu olmanın huzuruyla uyanır, üzerinize sinen toprak kokusunu içinize çeker ve âdem olmanın tadına varırsınız...

Toprak olan olmalı, toprakla haşır neşir
Toprak ana gibidir, her derdini üleşir.
Toprağından sökülen fidanlar solgun olur,
Her fidan yalnız kendi toprağında gelişir.


Nûriye Akyol

Görsel alıntıdır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Toprağın çocukları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Toprağın çocukları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TOPRAĞIN ÇOCUKLARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
muhacir bozkurt
muhacir bozkurt, @muhacirbozkurt
1.5.2024 10:34:23
Merhaba Kalem Dostu, Merhaba!

Fotoğrafı görünce 1960'lı yıllarda Söke Ovası'nda pamuk tarlalarında, toprağa sere-serpe uzanıp öğle uykusu uyuduğum çocukluğum geldi aklıma... O günlerim bir film şeridi gibi zihnimden akıp geçti.
Pamuk bitkisinin diplerini ottan temizleyip kabarttığım çapanın sapına astığım mendilimin gölgesinde uzandığım toprağın, yüzüme terimle yapışan çamurunu temizlerken, kalktığım yerdeki kıpırtıyı farkettiğimde ruhumda esen fırtınaları anlatamam. Yanağımı koyup yattığım yerde, mil toprağın içine kıvrılmış yatan bir yılanla birlikte uyumuşum. Ben ona zarar vermediğim için o da bana zarar vermemiş. Ben kalktım, o da yavaşça kıvrıla kıvrıla pamuk köklerinin arasından uzaklaştı gitti. Yanımda duran çapa ile dilim dilim dilmeye gönlüm razı olmadı. Çünkü anacığım, herhangi bir canlıya zarar verme ihtimalime karşı sürekli: "Canını sen mi verdin?" derdi bana. Özellikle de sapanımla kuş avlamaya çıkarken söylerdi bunu.
Yazınız ve kullandığınız fotoğraf beni geçmişime götürdü.
Teşekkür ediyor, ömrünüze bereket diliyorum.
Muhabbetle...
Hıfzı Karaca
Hıfzı Karaca, @hifzikaraca
19.1.2024 01:46:00
Ömrü güzel olası Anadolu'mun şaire canı, götürdün beni dünlere. Liseyi bitirip elveda deyinceye değin çok koyun-kuzu yaydım... Kaleminize yüreğinize sağlık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL