Kıvrım kıvrım gider yollar.
Sıladan gurbete,gurbetten sılaya doğru.
Mü’minin gurbeti dünya, çilesi hayattır.
Büklüm büklüm giden gurbet yoludur hayat. Her köşesinde bir tuzak, her dönemecinde bilinmeyen tehlikeler bulunan.
Şeytanın geçtiğimiz her noktaya takılıp düşmemiz için çektiği dikenli teller ve nefsin kulağımıza fısıldadığı büyülü sözler.
Âsi ve isyankâr kulların Rabb’ine karşı geldiği savaş bölgesi.
Gözlerin,yalancı güzelliklere ram olduğu hayal bahçesi.
Kalplerin taş kesildiği, arzuların hâkim olduğu ve vicdanın müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı gönül mahkemesi.
Haramın helâle açmış olduğu kan davası sonucunda, hiçbir suçu olmayan midelerin ve yüreklerin sırtına yüklenen ağır cezalar silsilesi.
Yetim hakkının tıkadığı ihlas damarları,
Masumların sırtına basa basa yükselen egoların ayak sesleri.
Burası her türlü günahın işlendiği, her türlü acının yaşandığı, yaşatıldığı bir dünya.

Burası cennet yolcularının binbir güçlükle yol aldığı, boynu bükük, gözü yaşlı, gönlü kırık yaşadığı, sevgilinin hasretiyle, vuslat gününün özlemiyle yandığı mahrumiyet bölgesi...
Sırat köprüsünün başladığı yer burası.
Başla komutunun ölüm olduğu, hazırlık noktası.

Ve, hayat yolunda tökezlemeden yürüyenlerin,
Azığı tevhid, âsâ’sı takvâ, yoldaşı imân ve bineği salih ameller olanların kazandığı bir son...
RABB’ÎM cümlemize nasip etsin inşâllah..

Nuriye Akyol