Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Fatih yokuş
Fatih yokuş

Ölum Ve Tefekkür

Yorum

Ölum Ve Tefekkür

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

281

Okunma

Ölum Ve Tefekkür

Tefekkür kelime manası itibariyle; düşünce, düşünme ve düşünüş manasına gelir.
Kur’an’ın bir çok yerinde; "Düşünmez misiniz", "tefekkür etmez misin" ve benzeri sorularla insanları tefekküre sevk eder.
Bizlerde kendimize ve nefsimize sorular sormalı, kalp, akıl ve vicdanımız ile tefekkür etmeliyiz.
"Dünyaya başı boş" olarak gelmediğimizi ve "Her nefis" gibi bizlerde günü geldiğinde ölümü tadacağımızın idrakine varmaliyiz.
Uğruna bedeller ödediğimiz malımızı, dostlarımızı, akrabamızı, ehlimizi bırakacak veamelimizle baş başa kalacağımızı bilmeliyiz.
Bediüzzaman:
"Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor; elbette bu ecel celladının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa, insanın en büyük ve herşeyin fevkinde bir endişesi, bir mes’elesidir. Evet çaresi var ve Risale-i Nur Kur’anın sırrıyla o çareyi iki kerre iki dört eder derecesinde kat’î isbat etmiş. Kısacık hülâsası şudur ki:
Ölüm ya i’dam-ı ebedîdir; hem o insanı, hem bütün ahbabını ve akaribini asacak bir darağacıdır. Veyahut başka bir bâki âleme gitmek ve iman vesikasıyla saadet sarayına girmek için bir terhis tezkeresidir.
Ve kabir ise, ya karanlıklı bir haps-i münferid ve dipsiz bir kuyudur veyahut bu zindan-ı dünyadan bâki ve nurani bir ziyafetgâh ve bağistana açılan bir kapıdır.
(Asa-yı Musa - 13)
Bizler ölümden korkmak yerine "i’dam-i ebediden kurtulmanın çarelerini aramalıyız.
Rıza-ı ilahı dusturumuz olmalı ki kabrimiz "zindan-ı dünyadan bâki ve nurani bir ziyafetgah ve bağistana açılan bir kapı" olanıdır.
Ölenleri gördüğümüz de "niçin öldü", "hastalığı ne idi", "nasıl öldü" ve benzeri sorular yerine "ölen ben olsaydım" ve "Allah rızası için hangi amelim var" muhasebesini yapmalıyız.
Manevî hastalıklarımızı Kur’an’ın rehberliğinde tedavi etme yoluna gidilmeli, günahlarımız için de tövbe ve istiğfar etmeliyiz.
Aklın kabul ettiği ölüm gerçeğini kalbin de teslim olması için tefekkür etmeliyiz .
Allah’ın rahmetinin bol olduguna inandığımız gibi Allah’ın gazabını da unutmamalıyız.
Cenneti sevdiğimiz gibi Cehennem azabını da aklımızdan çıkarmalıyız.
Her an "Af olma" umudu ve "Af olmama" korkusu içinde olmalıyız.
Amellerimizde "Rıza-ı ilahı" aslı gayemiz olmalı ve Allah’ın gazabından yine Allah’ın Rahmetine sığınmalıyız.
Selam ve dua ile.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ölum ve tefekkür Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ölum ve tefekkür yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölum Ve Tefekkür yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL