82 yaşındaydı Anamoğlu. Türkçe okuma yazma bilmeyen bir gariban. Yolum nasıl kesişti hemen anlatayım. 6 şubat depremi öncesi Elbistan Kaymakam Hasan Hüseyin Vural’ı ziyarete gitmiştim. Şöyle dedi "Editörsünüz, Elbistan Nuri Taphasanoğlu Huzur evinde yaşlı bir amcanın dilinden bir iki şey dinledim, anlamlı sözleri var, hiçbir kitabı çıkmamış, söyledikleri yitip gitmeden kaleme alınsın, dilerseniz Anamoğlu ile görüşün" diyerek yol gösterdi. Çeşitli resmi prosedürlerden sonra Anamoğlu ile tanıştık huzurevinde. Kaymakam bey’in tesbiti ile başlamıştı ses kayıtları, irticalen söylediği deyişler ve maniler, ilâhî ve şiirleriyle gönül makamında besteledikleri, ezberinde tutabildikleriyle günümüz Aşık Veysel’iydi gözümde, bir cevher ve keşfedilmeyi bekleyen. Gerçi şöhret bela getirir derdi hocam ve uzak dururdu. Anamoğlu torunlarını özlüyordu, kapıdan içeri girseler, onları görsem düşer bayılırım derdi. Bir parça olsada üzüntüsünü gidermek ve torunları yaşındaki gençler ile Elbistan Gençlik merkezinde buluşuyor onlara Kuran’ı Kerim, şiir ezberinde ne varsa okuyor, anlatıyor ve ilahiler ile de süslüyordu.

Gençlerimiz gelecek neslimiz çok önemliydi şimdi ki kuşağa anlatmalıydık başımıza bela getiren İslâma sokulan Bidat ve hurâfe ler ile bizler nasıl da dinden uzaklaştırıldık. Uyanan uyandıracak bir başka birini. Eskişehir’ de düzenlenmesi planlanan gençlik festivallerini bir bir iptal ediyordu, o dönemin Eskişehir Vâlisi Erol Ayyıldız, gençlere ne ikram edildiği bilinmeyen köşelerde tuzakları gören ferasetli Halkı koruyan bir kalkan, valilik döneminde makamını tüm halkına açık kapı uygulaması ile açmış dertleriyle hemhal olmuştu. Birçok kez şahit oldum Halkı olarak sorunlara çözüm üretmeye devam etmesine, bal arısı gibi çalışanlarıyla Emniyette iz bırakır.

İbadete sadık ol ki rahat edersiniz. Bir cenazeye gittim geldim eve düşüne düşüne, insanların sevdikleriyle geçirdiği acı tatlı rüyalar geldi geçti bundan sonrasında ismi yaşayacak.

Nefsine yenik düşen ağlamaz. Vasiyetim dir; ben öldükten sonra ordan oraya lütfen sürüklemeyin, nerede öldüysem orada defnedilmek istiyorum ve bu benim kesin kararım oğlum.