Birkaç sabah geçsin hele birkaç sabah daha. Akşamlar unutulsun uykular biraz zehir birazda zıkkım olsun. Ne olmuş yani birazcık ta kafamız güzel olsun. Geçmiş zehirlenmiş gelecekte kirlenmiş olsun. O da bırakıp gidiyormuş uğurlar olsun. Kasımlar öyle soğuk olsun ki çıkılmasın dışarıya. Şubatlar neşeli olsun lakin kaçılmasın aşırıya. Veya kışlar mesela dokunmasın kimse onlara. Madem öyle gelmesin bir daha akıllara. Gelir mi ki kaç kere davet ettin. O seni değil sen onu sevmedin. Seni kaç kez çağırdı da gidemedin. Hepsini bir yana sen o kızı hiç hak etmedin. Neyse şerefe.
Bir kaç gece daha geçsin hele bir kaç gece. Bir kaç kez daha doğsun mehtap gönül denizlerime. Parlasın efkarın yakamozu. Sanki sevmiş gibi kahırlan, sitemlen. Elini bile doğru düzgün tutamadın. Zoruna ne gitti biliyor musun? Sen sanki yanlış bir şey yapmışsın ve hala yapıyormuşsun gibi sana yolladığı söz. Nerdeyse bir yıldır aramadım sormadım yanlış bir şey yapmadım. Tek yanlışım sevmediğimi söylemek oldu onu da ben kendime yaptım. Rakı koy.
Bir kaç meltem essin hele bir kaç meltem. Kurusun pınarları bu vadinin. uğultusu kulaklarımda sert rüzgarların. diyordu ki en başta aşk biter inandım. ama ona göre doğruymuş bitirmiş beni ne yapalım. benim aşkım bitmiyor geçmiyor gitmiyor. aziz ver şişeyi git başımdan. söndür ışığı da uyuyacağım.