KENDİMİ ANLATAN BEN
Allah’ın beni halk ettiğinden çocukluğum evresini atlatıp akil baliğ olarak kendimi bildiğimden beri aklımı kullanmaya çalışıyorum. Kanuni reşitliğimi kazanıp rüştümü ispata eriştiğimden beri de insanlar arasında yerimi aldığıma hep inandım. Yeşili onun kütlesel varlığı ormanları çayırları çimenleri kır çiçeklerini hep sevdim. Temiz hava bol gıda ve tabiatın yaydığı rayihalar yaşama dinçliğime güç verdiler hayatıma.
Allah’ın görevlendirdiği tüm resulleri meleklerini hep duygularımda benliğimde taşıdığıma inandım. Halende taşıdığıma bütün kalbimle inanıyorum. Tüm yaratılmış olan bedenimin anatomik yapımın da Allah’ın ayetlerinden oluştuğunu düşünüyorum. Düşündüğüm kadar da hissediyorum.
Allah biliyorum ki benim canımdır, vicdanımdır, damarlarımda dolaşan kanımdır aynı zamanda kullanabildiğim kadarı ile aklımdır. Emeğimdir, çalışma gücüm ve alın terimdir. Aynı zamanda emeğimin karşılığı kazandığım helal lokmam ve kazancımdır.
İyilik timsali meleklerin karşısında olduğu insanların yaşamına olumsuz etki yaratmak için karşısında olan İblis’inde bedenimde benimle dünyaya geldiğini iki düşman kardeş misali genlerimde bulunduğunu biliyorum.
Şeytan denilen kötülük temsilcilerinin ise daima karşımızda insanlar arasında yer aldığını da görüyorum İnsanların arasında şeytanların olduğunu da daima gördüm. İyi zamanlar da yanımda kötü ve başımın dara düştüğünde etrafımdan uzaklaştıklarını yaşadım. Karakter yapıları öyle bozuk ki bu şeytanlaşanların çekinmeden başkaları için iftira kin ve nefret ürettiklerine de şahit oldum. Her zaman düşmanlık yaratmak için fırsat kollama içgüdüsü ile davrandıklarını da biliyorum.
İnsan mademki doğdu kendisinin elinde olmayan kaderin sonucun da yaşamını sürdürürken aşağıda ki hususlara uymak ve yapmak zorunluluğunun da idraki içinde olmalıdır. Eğer bunlara uygun yaşar bu dünyadan ölüp giderse süreç normal şartlarda devam etmiş demektir.

Bir kere vatan sevgisi olmalı insanda. Dürüstlük, ahlak, tevazu, saygı, toplumsal kardeşlik, toplumsal duyarlılık, aile düzeni, şefkat, vicdan ve namuslu ticareti kendine yaşarken hedef koymalıdır. Yaşarken çalışmak, sağlık, tarım sa tarım, sanayide iş ise sanayi, ne ise mesleği orada, bedenen fikren hıyanete kaçmadan çalışmak asli görevi olmalı. Toplum arasında nifak tohumları ekmekten uzak, fesat çıkarmamaya gerekli gayret göstermeye, ahlaki değerlere sadık kalarak yalan söylememe gayretinde olmalı.
Kötülerden uzak kalmaya, elinden geldiği kadarı ile insanlara yardımcı olmaya, tüm insanlara yaş ırk ve cinsiyet farkı gözetmeksizin eşit davranmaya çalışmalıdır. İşte yaşamın tadı tuzu bu ve benzeri davranışlar bütünüdür. Ben bütün bunları kendimde en önemli hasletler olarak yaşamım boyunca uymaya ve uygulamaya çalıştım.
Bütün bunlara rağmen aklımı kullanmayı karakter yapımı bozmamayı hak adalet ve hukuktan ayrılmamayı yaşamama uygulamaya çalıştım. Hep böyle kalmaya devam edeceğim ta ki bu dünyadan başka âleme hicret edinceye kadar.
Durmuş Karabağlı