Neşet Yozgat’ta öğretmenlik yapmaktadır. Anam oğlunu başgöz edip yollamıştı. Babam bana gelirken oğlum Yozgat’tan bir urupla buyday getir. Denemek için ekeceğim. Bakim nasıl olacak? İster olsun ister olmasın. Neşet yarım torba bir buğday getirdi. İlk önce Tespili Yaka’ya ektik. Buğday eyi gözel oldu. Gelimli bir ekinmiş. Boyu da uzundu. Gılçığı da sarımsı bir renkteydi. Çavuş İrbaham bir ceviz teciri getirdi. Gavaz Orhan’ın elinin emektarı Hacı Murat’a bindik Kisecik’e vardık. Bir evin balkonuna oturduk. Gavaz Orhan bir öğünüyor bir öğünüyor. Sanki herkes gendinin emrinin altında. Kimse kendisine danışmadan bir iş yapamıyor. Her yerde adamı var. Ben şaşırıp kaldım. Bilmediğin yere var da bildiğin gadar öğün demişlerdi. Bizim Gışla’da Anabat cevizi vardı. Derenin kenarında, iki çatal bir ağaçtı. Üç dörrt çuval cevizi çıkardı. Hasan uzun bir ceviz çığığıyla başına çıkar. Çığığı vurdukça dibine şapır şapır dökülürdü. Yaprak , dal budak , ceviz karışık yemyeşil dibinde yığılırdı.Cevizi topladıktan sonra gazellerin arasını bir deynekle garıştırıp gafganlamasını da yapardık. Anam cevizciye üç beş tene ağaç sattı. Cevizin dibini gazmayla genişçe deştiler. Köklerini paltayla vura vura kestiler. Goca cevizi kökünden devirdiler. Galın ve eğri bir dip domruğu vardı. Dallarını oduna doğradılar. Üç ya da beş domruğu çıktı. O sene Yozgat buğdayını Gışla’ya ektiler. Hava iyi gedince ekin hem göceğe hem boya seğirtti. Ekin şişti. Anam akşam içine goyunu goyup yaydı. Goyunlar guyruğunu çekemez oldular. Cevizciler bayağı bir ortadan kayboldu. Birgün çekiciyi alıp geldiler. Goca goca domruğu çelik hallata bağlayıp yokuş yokarı çektiler. İlk domruğu bağladılar. Gaspalıağzı’na dikilen çekici domruğu çekerken goca cevizin bedenine dakılan halatı zorlata zorlata gabığını soydurup tarlaya çıkardı. Derenin içine Anabat’ın domruğunu dakıp çekerken domruk ekinleri dümdüz ederek ilerliyordu. Hasan yatanan ekinlere dayanamadı. Bu düşman malı mı? Bu da emek. Domruğu ekin biçilince çek abi. Bu işi ben gabil edemem. Ben ekini depeletmem. Ben aç mı galacağım? Ya ekini ödersin ya da domruğunu sonra çekersin. Cevizci cebinden birez para çıkarıp verdi. Ekin birkaç yerinden yastandı. Ekinin boyu uzadıkça uzadı. Yuttu her yeri. İçine giden adamın boyu görünmez oldu. O sene bolluk bereket vardı . Buğdayı nereye goyardık? Ambar alsa alsa kırk torbasını alırdı. Ekin sarardı, biçilecek oldu. Desteler tarlayı kapladı. Harman yığıldı, bilezikler uzadıkça uzadı. Patosu goşup harmanı çıkarınca üç torba çalgın buğday çıktı. Ama eme dolusu samanı vardı. Kulunun ırızgını anca Yüce Mevlam verirdi. İçinden domruk çekilmiş çekilmemiş çok da etkilemezdi. Yeter ki niyetler doğru olsun. İnsanın kalbi geniş olsun.