Hadi size onu anlatayım, hep dertten, kederden, kötüden, karanlıktan bahsedecek değiliz ya, böyle mucizeler de var hayatta.

Hani diyor ya şarkı, hayat bazen geri verir aldıklarını diye, daha fazlasını da veriyor bazen. Böyle gözüküyor ufukta, salına salına atıyor adımlarını, sana doğru geldikçe onu verene şükrediyorsun, onsuz ziyan ettiğin günlere acıyorsun. Böyle bir bakıyor gözlerinin içine, içindeki çocuğa uzanıyor gözlerinden, onun başını okşuyor. O kolu kanadı kırık, tazelikler pompalamayı unutmuş güvercin bir anka kuşu olup küllerinden doğuyor göğüs kafesinde, her şeyinle yeniden doğuyorsun, o damarlarında akan tazeliği hissediyorsun. Bir kokusu var, hasret kaldığın her şeyin kokusunun şarkısını söylüyor. Ruhun o kokuyla dans ederken içinde, kendinle buluşmaların sarhoşu oluyorsun. Bir yanın şükrederken rengini sürdüğü her dakikaya, bir yandan tir tir titriyorsun gitmesinin korkusuyla. İnan ki var böyle mucizeler, nolursun vazgeçme inanmaktan. Allah aldığın yaralara göz yumduysa, o yaralardan büyük hediyeler de gönderiyor. O hediye o yaraları sararken, seni eskisinden daha iyi ediyor.
Selim Akgün