Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Fatih yokuş
Fatih yokuş

Aşure Ve Kerbela

Yorum

Aşure Ve Kerbela

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

261

Okunma

Aşure Ve Kerbela

Allah katında Harem ve hürmet edilen ay manasına gelen Muharrem ayı aşure gününü de içinde barındırır.

Allah’ın ayı da denilen bu aya Kurtuluş ve de matem ayı da denilir.

İslam’dan önce de kutsal bir gün olan aşure yani Muharrem’ın 1O olan aşure günü bu sene 28 temmuz cuma gününe denk gelmektedir.

Bu güne özgü olan sünnet orucu iki gün dur. Orucu ya dokuz ile in veya on iki onbirinci günleri tutmak gerekir.

Bu güne yani aşure gününe kurtuluş günü de denilmektedir.

Çünkü; Semavat, arz, arş, cennet, cehennem, güneş, ay ve yıldızların yaratıldığı rivayet edilir.

Yine insanların ilk atası Adem (as) bugün de yaratıldığı, cennetten kovulduğu ve tövbesininde bugün kabul olduğu söylenebilir.

Peygamberlerin atası Hz. İbrahim (As) bugün doğduğu ve bugün ateşten korunduğu yine hazreti Musa (a.s) firavunun zulmünden bugün kurtulduğu rivayet edilir.

Aşure gününde Nuh (a.s) gemisinin tufan’dan kurtulduğu gün olarak da kabul edilir.

Hz. Ali (kv): "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin yanında otururken bir adam:
- Ya Resulallah Ramazan ayından sonra hangi ayda oruç tutmamı emredersiniz? Deyince Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Ramazan ayından sonra oruç tutacak isen Muharrem ayında oruç tut! Çünkü o Allah’ın ayıdır. Bu ayda bir gün vardır ki Allah bir kavmin tövbesini o gün de kabul etti ve diğer bir kavmin tövbesini de o gün de kabul edecektir." Buyurdu.

Tarihler 10 Ekim 680 yılını gösterdiğinde yine Muharrem ayı ve aşure günü idi.

O gün Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin torunu, gençlerin efendisi Hz Hüseyin ve onun ehlinden 70 kişinin şehit edildiği gündü.

Bu yönüyle de biz Müslümanlar açısından aşure aynı zamanda matem günüdür.

Günümüz Irak sınırları içerisinde yer alan Kerbela’da gerçekleşen bu trajik olay tüm müslümanların ortak acısıdır.

Halife Hz. Osman’ın şehadeti, akabinde Hz. Ali’nin (kv) halife olması, devam eden olaylar ve Kerbela’da 70 evlat resul’ün şehadeti içimizi yakmaktadır.

Cereyan eden olaylar hakkında üstat Bediüzzaman şöyle analiz eder:

"Hazreti Ali ile hazreti Muaviye arasındaki mücadele ise hilafet ve saltanat mücadelesi için yapılır. Hz.Ali mağlup oldu ve asrı Saadet modeli sona erdi. Hilafet saltanata inkılap etti. Hazreti Ali efendimizle hazreti Aişe annemiz arasındaki mücadele ise Hz Ali’nin savunduğu adalet-i mahsa (tam adalet) ile Hz. Aişe annemizin savunduğu adaleti izafiye (göreceli adalet) için yapıldı.

Hz. Ali efendimiz; Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve Sellem ve üç halifenin uyguladığı adalet-i mahzayı savunmuştur. Mağlup olmuş ehven-i şer olarak Adalet izafiye kazanmıştır.

Hazreti Hüseyin ile yezit arasındaki savaş ise hazreti Hüseyin’in ummetci anlayışıyla milliyetçilik arasında olmuş ve milliyetçilik galip gelmiştir."

"Hasan ve Hüseyin ve onların hanedanları ve nesilleri manevi bir saltanata namzet idiler. Dünya saltanatı ile manevi saltanatın cem’i gayet müşkül dur..."

"Onların elleri muhakkak ve Suri bir saltanattan çekildi fakat parlak ve daimi bir saltanatı maneviyeye tayin edildiler..." (Mektubat 15 Mektup)

Kürtçe YouTube kanalım dan izleyebilirsiniz youtu.be/x_Z7xVWkMB8

Ehlibeyt tüm müslümanların ortak değeri ve Kerbela olayı ise tüm ümmetin ortak acısıdır.

Tarihe mal olmuş bu olayları bir tarafa bırakarak; tefrika yerine kucaklaşmak, kin yerine affetmeyi, hesap sorma yerine hesabı Allah’a bırakmayı daha uygun buluyorum.

Selam ve dua ile.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aşure ve kerbela Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aşure ve kerbela yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşure Ve Kerbela yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL