2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
565
Okunma
6 Şubattaki Kahramanmaraş, Elbistan depremi üzerinden beş-altı ay geçmiş bulunuyor
Halk şaşkın, perişan, korku içinde.Arkadaş ve ahbaplardan görüştüklerim şahit olduklarıma,gördüklerime inanamadım ve garibi "ağlayamadım"diye belirttiler.Yaşananlara ağlayamamak duygusuzlaştığımızdan mı? En ufak bir artçıda ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı bilemiyoruz.Kimle karşılaşsam falanca köyde,mahallede tandırlıkta otuzar kişi kaldıklarını dile getiriyor.El uzatmak paket içinde yiyecek, içecek, giyecek vermekle olmaz, olmamalı. Kaldı ki o yardımlar da savaşta ganimet yağmalar gibi yağmalayan yağmalayana dönüştü.Sadece çocuklara palyaço eşliğinde psikolojik destek verilmemeli. Okunmayan kitapları,giyilmeyen giyecekleri evde paketleyip göndermekle de... Ya da öyle görülmemeli. Yetişkinlerde gözetim altında olmalı, bilinçlendirilmeli.Uzak hedefler neler? Konteynerde klima veya ufo ile soğuk kış günlerinde barınılabilecek mi ? İlk paniği atlattıktan sonra evlerimizi görüp incelemeye geldiğimde her tarafta yıkım, talan, sağa sola apar topar paket taşımalar, insanların görüp yaşadıklarını hikaye anlatır gibi anlatmaları dikkatimi çekti. Peki ne vardı?
Ne yok ki:Etrafa saçılmış buz dolaplarındaki yiyecek içecekler, kavanozlar, merdivenlerdeki saçılmış eşyelar, kıyafetler,çorap içine bırakılmış gözlük. Kim bilir sahibi ne alemde, hayatta mı? etrafa yada bina önlerine bırakılmış mobilyalar,mutfak eşyeları vb.
Çok katlı binalar etrafındaki aşağıya atılmış gıda paketlerini kaldırdığımda o soğuk havada dahi kurtlanmış, kaldırılmayı bekleyen kokuşmuş yiyecek paketleri. Bu atıkları birkaç kere toplayıp çöp bıraktım ama sonraki haftalar yine dağlar kadar etrafta çöp, moloz, atık birikti. Kendimizi düşünmeden çevreyi ne zaman düşüneceğiz?
Asıl tehlike harfiyatlardaki kansorojen kimyasal maddeler, belki böceklerin istilası, salgın hastalıklar vs. Şu anda pencereyi, balkon camını açaınca acaip pis kokular, çeşit çeşit böcekler, haşereler ışığa koşuyor. Ne yapsak nafile.. . Ne oldu bu "kadim şehire?" Bu tehlike üzerinde kimsenin uyarmaması bilgilendirmemesi. Bizlerin vurdumduymaz, duyarsız tavırlarımızdan faydalanılması, kötüye kullanılması mı? Demeliyim.
İşçisi, memuru, köylüsü, şehirlisi ile topyekün bilinçlenmek,uzmanların uyarsına uyarak depreme dayanıklı kentler inşa etmek ümidiyle...