5
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
800
Okunma


Fiziksel özelliğim uzun uzadıya anlatılacak kadar uzun boylu değil.1.50 cm boyunda mini mini bir kadın olarak bilinmem yeterli.
Tebessümü yüzünün en güzel aksesuarı olduğunu bilerek insanları tebessümle karşılayıp tebessümle uğurlayan kendinden emin güven veren biri diyebilirim kendim için.
Yarım asırdır yorgun bir bedende yaşamaya direnen pahalı bir kiracı bir esirim.
Emrime sunulmuş maddi ve manevi uzuvlarım doğduğum günden bugüne değin hizmette kusur etmedikleri beni ayakta tuttukları için pahalı bir kiracıyım.
Esirim derken sunulan onca nimet adına benim de bu bedene ihtiyacım var mecburum.
Yarım asırlık bir ömrün ne en başına dönme gibi bir umut ne de onca yaşanmışlığı bir kenara itip atma gibi bir şansım var artık.Bu kendini inkar etme olur ki bu da yaratıcıya isyandır.
Garip ama gerçek dönüp duran bir yuvarlağın içerisinde yaşamak gibi zorlu bir görevle mükellefim.Yaşamın neresinde ne kadar varım ben kimim.
Dünya üzerine düşeni hakkı ile yaparken benim dengede durup zoru zorlamam yaşamaya çalışmam hiç kolay olmamıştı.
Kadın olarak kendi keşfini tamamlayamamış birinin dünyanın keşfine soyunması beklenemez.Varlığını bilimsel olarak kanıtlamış dünyaya toz kondurmak ise beni aşar.
Korkum o ki yaşlı bedenimin yorulupta beni olduğum yerde bırakıp terk edip gidecek olması.Ne seneler ne aylar var önümde anlar var artık.
Daha çocuk denecek bir yaşta yurdumun nadide üniversitelerinden biri olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Lisesinden Hemşire olarak 1985 senesinde mezun olmuştum.Meslek seçimimde rahmetle andığım babamın etkili olduğu söylenebilir.Ne çok istemişti beyaz kep beyaz üniformam ile beni görmeyi maalesef göremedi.O vefat ettiğinde ben henüz mezun olmamıştım.Babamın kefeni bana üniforma olarak hediye edilmişti.Artık babasız dul bir anne dört kardeş yetim kalmıştık.
Yaşama bir sıfır yenik başlayan ben 18 yaşında evlendirilmiş 19 yaşında anne olmuştum.Artık iş ile ev arası mekik dokuyan kadın,hemşire anne olmanın sorumluluklarını taşıyıp of bile demeye vakit bulamayan ben...
Kadın olarak yaratılmış anne olarak mükâfatlandırılmış hemşire olarak ise insanlığa kendimi adamıştım.Dokunduğum her hasta beden babamın emanetiydi bana.
Varlığını onca emanete adamış ben ne ara bu hale geldim.Yediğim vurgunları gazilik nişanem olarak taşıyor olmamı gözardı etmez isek beni bu hale ben ve yaşamımı feda ettiklerim getirdi diyebilirim artık.
İnsan olmak zor zenaat azizim bu dünyada.Bir insana en büyük mükâfatta cezada ektiğini biçiyor olması.Sorguladığın kadar insansın.Varlığınla hem ödül hem de cezasın...