Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Özel Başıbüyük
Özel Başıbüyük

ŞEKERİ GETİRİN

Yorum

ŞEKERİ GETİRİN

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

215

Okunma

ŞEKERİ GETİRİN

Okula kaydımızı yaptırdık. Bana kitap listesi verdiler. Bulabildiklerimizden çoğunu satın aldım. Bir sürü kaynak kitabım vardı. Derslerden sorumlu olduğumuz konuların listesi de verildi. Dönemde iki sınav oluyoruz. Dersi evde çalışıp sınavı okulda yapıyoruz. Her dersten yirmi veya yirmi beş test sorusu soruluyor. Birinciye vize ikinciye final adı verilen sınavlar yaklaşık bir haftada bitiyor. Sınavlar akşam beşten sonra yapılırdı. Ben Güney’in yüzünde ya bir çamın altında ya bir kesmenin altında ders çalışırım. Şimdiki arı barakasının az ilerisinde kendime bir yuva yaptım. Altıma çamın kirçini döşedim. Etrafımda tespi, pıtık, calba, çam toruğu , kesme hıtırı bulunmaktadır. Elimde kitap var. Kitabın önemli gördüğüm yerlerinin altını tükenmez kalemle çiziyorum. Bütün derslerin kitaplarının sorumlu olduğum konularını bitirdim. Kimi konuları çabuk öğreniyorum. Tekrarla konuyu daha kalıcı öğrenmeye çalışıyorum. Ancak resim, heykel ve mimari konularında o kadar çok sanatçı ve eseri ezberlemem gerek ki dersleri kolay geçeyim. Ders çalışma yerlerini zaman zaman değiştiririm. Hosceviz’in üst tarafında goca kesme ağacının üstündeki davar çiğirinin içindeki kesmenin dibine bir taka yaptım.Küçüktü ama kendim rahat sığabiliyordum. Arkasına bir ağaç çiviledim. Ona sökeniyordum. Bir ders çalışma yerim de Gocaedik’in harman yerine benzeyen dölek yerinde çamın dibindeydi. Kirçi altıma seserim. Surtımı çama dayarım. Kitabımı isediğim gibi okurdum. Başka iş yapmazdım. Davara gitmezdim. Ekin biçme, şelek çekme, patosa sap verme, odun getirme gibi hiçbir işi yapmazdım. Tek işim sınavlara çalışıp sınıfı geçmekti. Sabah evde gahvaltıyı yapardık. Herkes bir işe dağıldığında ben de kitabı alır ders çalışmaya yuvama gelirdim. Evde Zöhre yengem vardı. Ümüt ufak çocuktu. Akılıydı ancak çok inatçıydı. İşi gücü ağlamaktı. Sofra serildiğinde ağlamaya başlar. Bir şeyler yemezdi. Hep aç galırdı. Zöhre yengem bazen yemek yapar bazen yapmazdı. Ben ders çalışma yerinden acıkıp eve geldiğimde yemek bulamadığımda pontilin cebine tarhanayı doldururum. Kütür kütür yerdim. Tarhananın içinden daş çıktı mı dişe kütürt diye ses çıkartırdı. Birgün evde ebem vardı. Cöbüme küle kömdüğüm patetesi, yumurtayı doldurdum. Ebem bana çok kızmıştı. Sen heç adam olmecin mi diye. Ümüt birgün asılık yapmış yine. Zöhre yengem işe evmezdi. Sabah olmuş akşam olmuş umrunda değildi. İşi yavaş dutardı. Yemeği geç olsa da güzel yapardı. Birgün mercimek eşkilisini yapıp sofraya goymuştu. Babam da sofraya oturmuş. Ümüt mercimekeşkilisine bir kaşık vurup yüzünü asmış. Annesine sert sert bana şeşeri getirin diyom , demiş. Zöhre , eşkiliye şeker atılır mı atılmaz mı diye teretdüt geçirirken Ümüt’ün asılığı giderek artınca dayanamayıp şekerin tası sofraya getirilmiş. Ümüt bir yemek kaşı şekeri eşkilinin içine atıp karıştırıp çalmış kaşığı ardından. Babam bakakalmış olup bitene. Anama anlatmış bunları. Anam da şekeri getirin diye gülerek anlatırdı bunu. Çamların arasında hep ellengeç gabığı vardı. Garga mı getirip atıyordu sansar mı belli değildi. Çamın dibine oturup ders çalışırken Kesili tarafından bir cangama gelirdi hergün. Nuru Veli ile Zanapalı birbirine ana avrat düpdüz söyerlerdi. Cangamanın sebebi neydi belli değildi. Ben okuduğumu anlamayınca yer değiştirirdim.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şekeri getirin Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şekeri getirin yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞEKERİ GETİRİN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL