Yüreğimin ayaklarını kovalarken dikiş dikiyordu göçebeliğim. Derinin kapağında gözyaşı uçurumları. Senin toprağının perdesindeki bütün mayınları sudan kalbimle az sonra söker atardım. Kalbim olmadığı için yaktığım kırmızı güllerin küllerinden büyüttüğüm bir vokal solo konçertosu gibiyim. Milyonlarca kalabalık bataklık kıvamında içinize çektiğim kara güllerin bir başına kaldığı dar boğaz manzaralı maviliğe sürgün göçmen kuşlar gibi uçmasını bilen doğmamış bir bebeğin ilk nefes alma geçidiyim. . Saçma şiirlerde karalamalar oynayan çıplak ayaklı çocuk kirliliği. Annem yüzümün deltasından hiç öpmemişti. Babam ramba sarhoşluğunda öldürüldü. Şimdi babamı versinler diye bütün yolları çekiyorum. Bütün şehirlerin ışıkları yansın. Doğmak istiyorum, kendime doğmak istiyorum. Topuğumda lekeli kan gülleri.













Vakitsiz
içsel kırıntıların mevsimi gelmiş
budama zamansızlığı haz13