Kırgız balerina Bübüsara Beyşenaliyeva ve yazar Cengiz Aytmatov arasındaki gerçek öyküyü özetlemeye çalışacağım...

Bübüsara ünlü bir Kırgız besteci ile 18 yaşında evlenmiş ama tüm toplumsal baskılara rağmen kısa bir süre sonra boşanmayı başarmıştır. Bu evliliğinden bir çocuğu olmuştur. Daha sonra başka kişilerle çalkantılı bir aşk hayatı yaşamıştır. Kırgız balesinin simgesel ismi haline gelmiştir.

Aytmatov ile 1959 yılında tanışmalarıyla başlayıp 1973 yılına kadar 14 yıl süren yasak aşklarını bir süre gizleseler de daha sonradan ikisi tarafından da asla inkar edilmemiştir. Bübüsara henüz 46 yaşında iken vefat etmiştir. Sovyet toplumunda boşanma, yoldaşına ihanet olarak algılanarak siyasi ve mesleki kariyerlerde ciddi sorunlar çıkardığı için Bübüsara hiçbir zaman Aytmatov’un eşinden boşanarak kendisi ile evlenmesine izin vermemiştir. Bu durum bizzat Aytmatov’un ilk eşi tarafından açıklanmıştır.

Aytmatov ancak Bübüsara’nın ölümünden sonra 1980 yılında eşinden boşanmıştır ve yeniden başka bir evlilik yapmıştır.

Açıklama: Sovyet toplumunda felsefi olarak teoride aile kurumunun gerekliliği tartışılmış hatta bazen gereksiz olarak görülmüş bile olsa da pratikte boşanma dava arkadaşına (yoldaşına) ihanet olarak algılanmış, bunu yapan rejime de ülkesine de ihanet eder şeklinde bir düşünce gelişmiştir. Sovyet sistemi içerisinde boşanma oranları ilk dönemlerde oldukça düşmüştür.