Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur... Yurt sevgisi ona hizmetle ölçülür. (Mustafa Kemal ATATÜRK)

Çarşıya, pazara bakarsanız; mesele ‘soğan, patates’ meselesinden ibaret gibidir. Üstelik “Ülke ekonomisinin genel manzarası, enflasyona bağlı ‘geçim derdi’ değildir. Herkes, her şeye ulaşabilmektedir.” diyen de yoktur. Fakat bu hâlin pek çok sebebi vardır: Küresel ölçekte salgın, Ukrayna-Rusya savaşı, kuraklık; sel, orman yangını ve depremlerin ortaya çıkardığı can, mal kayıpları... Irak ve Suriye toprakları üzerinden içimize sokulan ayrılıkçı terör faaliyetlerine askeri müdahale ile yıllardır ödenen bedeller... ‘Gezi Olayları’ ile açıktan başlatılan 15 Temmuz kalkışmasıyla zirve yapan ve bugün de başta AB ülkeleri ve ABD’nin besleyip destekledikleri, Türkiye’yi siyasi ve ekonomik yönden istikrarsızlaştırma çabalarının ağır sonuçları... Bütün bunlar olur ve yaşanırken ülkemize kazandırılan bilim ve teknikte yüksek nitelikli üretim ve kalkınma yatırımları ile milletin geneline sosyal ve ekonomik destek hamleleri... Kolay ve basite alınacak başarılar değildir hiçbiri.

Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez. Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. Tam bağımsızlık denildiği zaman siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.
Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim. (Mustafa Kemal ATATÜRK)

Birey olarak insan yaradılışı çıkarcı, tamahkâr ve hatta vefasızdır. Ama yine aynı bireylerin oluşturduğu birlik ve bütünlük, yüzyıllar içinde kendi ortak değerlerini üretir. “Ulusal bilinç” dediğimiz bu değerler bireyi, benlik davasından daha yükseğe taşır ve onu ‘biz’ olma bilincine eriştirir. Nitekim ana kaidesi kültür ve tarih ortaklığı olan Türk milleti, bir asır önce ölüm kalım savaşı vererek kazandığı Cumhuriyet ülkü ve değerlerini korumak, yüceltmek kararıyla yoluna devam etmektedir. Yokluğun da yoksulluğun da türlüsünü görmüş bu millet için ‘özgürlük ve bağımsızlık’ ölümüne savunulacak değerlerdir. Onu çarşı pazarla, parayla pulla, çıkar hesaplarıyla kimse kandıramaz, yolundan alıkoyamaz. Hele hele kişisel ikbal ve hesapları için yurdunu içerideki ve dışarıdaki çıkar odaklarıyla işbirliğine hazırlamayı açıkça kabul ve itiraf edenlere kesinlikle izin ve ödün vermez.

Egemenlik verilmez, alınır. Türk vatanı bir bütündür, parçalanamaz. Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır.(Mustafa Kemal ATATÜRK)

Milletimiz sağduyulu ve ariftir. Onun terazisi; vatanı, bayrağı, ezanı ve bekası söz konusu olduğunda hiç şaşmaz. Arada oyuna getirildiği, sendeletildiği, dara düşürüldüğü olmuştur ama her defasında silkelenip ayağa kalktığına tarih tanıktır. Nasıl ‘her şeyin bitti sanıldığı’ bir süreçte ve berbat koşullarda Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde cansiperane vatan savunmasına durmuşsa o, kimin arkasından ve hangi yoldan gideceğini gayet iyi bilir! Bundan endişe etmek; milletin izan, irfan ve basiretine güvenmemek anlamına gelir. Atatürk ve arkadaşlarını yanıltmayan bu yüce milletin sandıktaki kararına da saygı duymak gerekir. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun!