0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
225
Okunma

Şu yaşadığımız günlerde gündemimiz o kadar yoğun ki çok açık bir gerçeği göremiyoruz. Bizleri bekleyen büyük savaşa karşı hangi birimiz önlem alıyoruz? Ya da hangi birimiz bu savaşın farkındayız? Savaşın çıkacağından nasıl bu kadar eminsin, dediğinizi duyar gibiyim. O zaman müsaadenizle şuraya Müslim 2897’de geçen bir hadisi koyayım.
"Rumlar, A’mak ve Dabık isimli yerlere inmedikçe kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine’den bir ordu çıkar. Bunlar o gün arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca, Rumlar: "Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!" derler. Müslümanlar da: "Hayır! Vallahi sizinle kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz." derler. Bunun üzerine onlarla harp eder. Bunlardan üçte biri kaçar. Allah ebediyen bunların tövbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir, bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. Savaşı kazanan üçte birlik ordu İstanbul’u fethederler. Bunlar kılıçlarını zeytin ağacına asmış, ganimet taksim ederken, şeytan aralarında şöyle seslenir: "Mesih Deccal, sizin aranızdan ailelerinize ulaştı!" Bunun üzerine, çıkarlar. Ancak bu haber yanlıştır. Şam’a geldiklerinde Deccal çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları düzenlerken, namaz için kamet okunur. Derken İsa İbni Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah’ın düşmanı, İsa’yı görünce, tıpkı tuzun suda erimesi gibi, erir de erir. Eğer bırakacak olsa, helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu eliyle öldürür; öyle ki onlara, mızrağındaki kanını gösterir."
Hadisten de anlaşıldığı üzere savaşın çıkması haktır. Savaşın yakın bir zamanda çıkacağını düşünmemin nedenini birazdan anlatacağım. Öncelikle Melhame-i Kübra’dan bahsetmek istiyorum. Bilindiği üzere kıyametin küçük alametlerinin ve büyük alametlerinin arasında büyük bir savaş çıkacaktır. Bu savaşla birlikte kıyametin büyük alametleri zuhur etmeye başlayacaktır. Bu savaş Melhame-i Kübra olarak adlandırılır. Yahudi ve Hristiyan kaynaklarında ise armageddon olarak yer alır. Bu savaş bilinenin aksine Yahudilerle değil Rumlar ile olacaktır. Hadiste," Rumlar, A’mak ve Dabık isimli yerlere inmedikçe kıyamet kopmaz" ifadesi yer alıyor. Rumlardan kasıt Avrupa ve Ruslardır. Nitekim başka bir hadiste savaş esnasında seksen sancağın olacağı ifadesi geçer. A’mak ve Dabık olarak adlandırılan yerler ise Halep şehri yakınlarında Suriye topraklarında yer alır. Günümüzde görüyoruz ki Rusya bahsedilen topraklarda katliamlar yapıyor. Amerika ve Avrupa’da o topraklarda yer alan terör örgütlerine silah yardımında bulunuyorlar. Nitekim bu savaşın kıyametin küçük alametlerinin ve büyük alametlerinin arasında çıkacağını biliyoruz. Yaşadığımız bu çağda kıyametin küçük alametleri tek tek zuhur etmiştir. Sırada kıyametin büyük alametlerinden önce gerçekleşecek olan, hadislerde de zikredilen büyük savaş var. Bütün bunlar savaşın çok yakın bir zamanda olacağının göstergesi. Nitekim bölgede sular durulmadığı gibi bu süreç daha da kızışmakta.
Hadisin devamında savaşın Müslümanların muzafferiyetiyle sonuçlanacağı ve ardından muzaffer olan ordunun İstanbul’u fethedeceği ifadeleri yer alır. İstanbul’un iki defa fethedileceği hususuna farklı hadislerden aşinayız. İstanbul’un fethedilmesi için iki sebebe ihtiyaç vardır. Ya İstanbul kaybedilecektir ya da işgal edilecektir. Kuvvetle muhtemel İstanbul işgal edilecek. Peki bunun olmasının mümkünatı var mı, diye soracak olursanız kesinlikle evet diye cevap veririm. İstanbul’un işgali beklenen büyük Marmara depreminden sonra olması olağandır. Neden mi? İstanbul’da gerçekleşecek bir deprem sonucu yanlış kentleşmeden ötürü yüz binlerce can kaybının olacağı açık. Depremin ardından muhtemeldir ki Birleşmiş Milletler kararıyla Amerika, Avrupa ve Rusya’dan yardımlar gelecek. Bu yardımlar askeri sahra hastanelerinden tedarik edilmesi lazım gelir. Dolayısıyla yardımlar askerler arayıcılığıyla gelecektir. Türkiye yardımları geri çeviremez çünkü ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturan Marmara bölgesinde olağan bir deprem sonucu yüz milyonlarca dolara ihtiyaç duyması kaçınılmaz. Peki askerler aracılığıyla gelen bu yardımlardan sonra askerleri ülkelerine geri gönderebileceğimizin bir teminatı var mı? Türkiye’nin güç kaybetmesini bekleyen Amerika, Avrupa ve Rusya muhtemeldir ki bu fırsatı kaçırmayacaklardır. Zannımca bu deprem kısa bir süre içerisinde gerçekleşecek. Nitekim Manisa’da altı ayda altı depremin olması da bunun habercisidir. Türkiye kısa süre içerisinde tedbir almazsa olası bir deprem durumunda korkarım ki çok büyük hasarlarla karşı karşıya kalacağız.
Savaşın yakın bir zamanda çıkacağını düşünmemin nedenini anlatmanın zamanı geldi. Ben alimlerin ve velilerin sözlerine her daim itibar ederim. Nitekim savaşın yakın bir zamanda gerçekleşeceğini düşünmemin nedeni de iki zat-ı muhteremden işittiklerim. Aytunç Altındal katıldığı bir programda armageddon savaşının 2021’de başlayacağı ve 2025’de son bulacağını dile getirmişti. Aytunç Altındal bir ilim adamıdır. İlim yanılabilir. Ancak Allah’ın veli dostları yanılgıya düşmezler. Çünkü onlar Allah’ın bildirdikleri kadar gaybı bilebilirler. İsrail tarafından şehit edilen, Allah’ın veli kullarından olan Şeyh Ahmet Yasin bir röportaj esnasında İsrail’in 2027’ye kadar yıkılacağını söylemişti. Ahir zamanda Hz. Mehdi ve Hz. İsa önderliğinde Müslümanlar ile Deccal önderliğindeki Yahudiler arasında savaş çıkacak ve Yahudiler büyük bir hezimete uğrayacaklar. Yine hadislerde, "Melhame İstanbul’un fethidir, İstanbul’un fethi Deccal’in çıkmasıdır" ifadeleri yer alıyor. 2027’ye kadar bu üç hadise gerçekleşecekse önümüzde çok kısa bir süre var. Devlet yöneticileri yaklaşan bu savaşa karşı önlemlerini almaları şart. Ümmetin de nefsini ıslah etmesi lazım gelir ki bizleri bekleyen şu vahim günlere hazır olalım.
Gülşen TOSUN
13.09.2020