Geçmiş zaman..
yaş belki 17..18..gibi..
Bol karlı bir kış günü..
Kuşlarin yemlendigi Meyve ağaçlarının karşısında oturdum..

Bıldırcın veya Karatavuk büyüklüğünde kuşları avlıyorum..
Sanırım öğlen sularıydı ve epeyce av yapmıştım..

Elimdeki tüfek 16 lik çifte mıydı 20 lik kırma mıydı hatırlamıyorum ama..
Kuşlara attığım
Fişekleri ben doldurmuştum ve masrafı azaltmak için saçma ve barutunu normalden az koymuştum..
Nasılsa yerde kar varken kuşları yakından rahatlıkla avlarım diye..

Bu arada..
o zamanlarda köyümüzde yarıcılık yapmak amacıyla gelen ve av arkadaşlığı yaptığım Rami diye bir arkadaşım vardı..
Rami birkaç yaş büyüktü ama iyi arkadaştık..

Her neyse Rami avladığım kuşlara baktıktan sonra..
Bana..
KEMAL.. HABU DEREBOYU İÇİNE DOGRU 2 TANE ÖRDEK UÇTU ..SEN GÖRMEDUN Mİ ONLARI diye sorunca..

YOK GÖRMEDUM dedim..
BEN GÖRDUM.. HADE DEREBOYU GİDELUM BELKİ GÖRURUZ deyince..
BENDE ÖRDEK İÇUN UYGUN FİŞEĞUM YOK.. BOŞUNA GELURUM dediğimde de..
BENDE VAR..İKİ TANE VERURUM dedi ve yola koyulduk..

Yani ben olsam belki Ramiye bu kıyağı geçmezdim ama o bana bu güzelliği yaptı.. (inşallah yaşıyordur ve sağlığı yerindedir)

Dere boyunca yürürken yine ağaçların tepesinde.. vurmuş olduğum kuşlardan gördüm ve dayanamayarak..

(Aslında acemilik ve bencillik..Raminin gördüğü ordekleri kaçırma düşüncesizliği..)

Tufeğin içindeki fişeği değiştirerek kendi doldurduğum olandan koydum..
Ve nişan aldım tam patlatacakken..

5.. 10 metre önümde olan Rami..

KEMAAAL AHA ÖRDEK GELİYUR..

der demez tepemde uçan ördeği gördüm..

(Normalde Raminin bana seslenmeden Ördeğe patlaması gerekirken..)

Çevirdim tüfeği..
Nişan alma fırsatını da bulamadan o heyecan içinde tetiğe bastım..

Zaten şaşkındım..
Ama ördeğin tepemden arkaya doğru paraşüt gibi düştüğünü görünce neredeyse heyecandan bayılacaktım..

Çünkü ilk defa havada ordek vuruyordum..

Bulunduğum yerden sanki 40.. 50 metre arkaya doğru düşen ördeği almak için koştum..

Yeşilbaş dediğimiz ördeği heyecanla karın içinden aldım ama ördeğin kafası yerinde yok..
Şaşkınlığım zirvede..
Boynundan kopmuş.. anlamış değilim..

Kafasını karların içinde arıyorum yok..
Etrafta yok..
Yeşilbaşin güzel başını güya hatıra olsun.. herkes görsün diye saklayacağım..
Ara ki bulasın..
Dayanamadım Ramiye seslendim..

ULA RAMİİİİ. .
ORDEĞIN KAFASI YOK..
ARİYORUM BULAMIYURUM..

ORDEK UÇARKEN KAFASI VAR MİYDİ YOK MİYDİ..

cevap..
ULA GÖREMEDUM KI..
YÜKSEKTEN UÇAYURDİ..🙃
...

Not..Sonuçta.. ördeğin kafasını bulamadık ama ..İlk kez havada vurduğum ordek diye belime astığım ördeği millet görsün diye bacağım tümüyle kan içinde ışıklı köyünün bütün kahvelerini dolaştım.. sırf hava olsun gösterisi yani..

İlginç olan da tam nişan alamadan tümüyle tesadüf ve daha olmazı ise..
başının boynundan kopmuş olması.. inanılacak gibi değil..)

2. Not.. Tüm hayvan hakları savunucularından özür dilediğimi ve 12 Eylül 1980 den sonra hiçbir şekilde av yapmadığımı beyan eder sevgilerimi sunarim..