Tanrı bize yol gösteriyor .doğru yolun örneklerini de gösteriyor. Birinci deprem, ikinci deprem,üçüncü deprem ders almadik mi ben yoruldum artik siyasilerden ve siyasetin kirliliginden. Çıkar, menfaat, din sömürüsü , inanç dürüstlüğün ve doğruluğun yolundan geçer. Üç kere de saniyelere sığan anlari yaşayıp direkten dönmüşsün yaşamı başka gözden bakıyorsunuz.ve pencereden. O pencere ki insanı insan yapan, canlıyı can dostu. Ama ne organize oluyor ne yonetebiliyor tekbirle işi çözdüğü sanıyor.ve cikari menfaati icin din sömürüsüne yalana dolana vicdansizliga devam, ediyor.Allah kitapla bu işler yürümüyor.allah o kitabinda yolu gösteriyor.hem inancla , hem devletin anayasa kitabiyla uygularsan.allahin kitabinda Arapça okur anlamazsan Türkçesinde ne yazdığını bilmezsen körü körüne yaşarsan.ve inancini allaha degil seni kandiranlara taparsan. Takdiri ilahi dersen kader dersen.cehaletin cahilligin önüne geçemezsin egitimi yok ederek.cahilligi cehaleti yardimlarla din sömürüsüne dönüştürerek yaparsan .of ya yazacak çok şey var yoruldum.inancımı kaybettim.
Vildan Güldağlı
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sizi kutluyorum Çerkez Kızı. Hakikatleri konuşmak, hatta haykırmak zamanıdır. Haramilerin işbaşında olduğu bir döneme girdik. Bu dönemle birlikte kutsi bildiğimiz tüm değerlerin içi boşaltıldı. Harama helall denmedi mi? Çalıyorlar ama çalışıyorlar, denilmedi mi? Rüşvet günah değil, denilmedi mi? Bilimsel eğitim yerine, din temelli eğitime geçilmedi mi? Adaletin içi boşaltılmadı mı? Herşey harami kafasıyla yapıldı. Halen bu haramilerin değirmenine su taşıma gayretinde olanları gördükçe şaşırıyorum. Nasıl olabilir bu kadar aymazlık. Kalemine yüreğine selam olsun
Siyaseti sevmem ama orada kimin yardım ettiğini, kimin bulunduğunu seçim günü mevcut hükümete oy atan deprem bölgesi halkı gösterdi. Biz burada devleti gördük diye ifade ederek hakikati anlattılar. Din sömürüsü ile değil, muhalefet taraftarlarının dahi gördüğü hizmet ile seçildiler. Tarafsız bakan herkes de bunu görür. Yalan haber yapan basın da şimdi soruşturma kapsamına alındı. Hdpkk ile işbirliği yapanlar dokunlmazlıkları kalktığı için sorgulamaya alınıyor tek tek. Halk gerçeği gördü. Yanlı basının yalanlarına inanmak çare değildir. Hakikati yazan basını izlemelidir. Haluk Levent dahi çıkıp açıklama yaptı. Bizim yardımımızla olmazdı bu, devlet oradaydı diye. Lütfen inancınızı kaybetmeyin. Allah her zaman doğrunun, doğru olanın yanındadır.
inancını kaybetmemişsin, sadece yalanları görmeye başlamışsınız benim gibi. bu döneme inancını kaybettiğin dönem olarak bakmamalı, yalanların aldatmacanın zihni ve ruhi baskılara karşı bir farkındalığın oluştuğu dönem olarak bakmalı. bizleri büyütenlerin inancını yanlış görmek ile bu dönemde doğru inancı gördüm demek arasındaki fark ne olabilir? toplumların geçirdiği dönemler yaşadıkları ve kendilerine sunulan bilgilerle oluşturdukları inançlar çocukluktan itibaren insana zerk edilir, aile içinden sosyal yaşama, okul hayatından iş hayatına, devlet yönetiminden uluslararası ilişkilere kadar bu böyle.
bu sitede farklı inançları barındırmama kim bir sorun var. yönetimden olduğunu sanmıyorum toplum böyle. lakin :) doğru yolda olduğunuza imza atarım, bu arada eskiden de yanlış yolda değildiniz. inançınızla herhangi bir insana zarar vermediyseniz sadece kültürel bir baskıya inanmak mecburiyetinde kalmışsınız, kalmışız daha doğrusu.
kurumsallaşmış din, çağımızın en büyük tehditlerinden biri. yaklaşık 3000 yıldır bu böyle gidiyor. kurumların inanç ve ideolojisi çok tehlikeli hem birey hem de toplum için. ben 38 yaşımda dinleri reddetme makamına ulabildim, son üç yıldır ne islam ne de diğer dinlere inanmıyorum, gel gitler olması doğal elbette. 10 küsür yıldır bu sitedeyiz paylaşımların yüzde 80 i genel itibari ile din referanslıdır, ben de çok çok paylaşmışımdır islam allah peygamber cennet cehennem islami ideoloji, islamın en hakiki din olduğu yalanı kuran ayetleri, mümün kafir çatışmasının yalanı veya körüklenmesi, zaten tanrı veya allah işin başında yanlış.... :) nesini yazayım... vb vs... çünkü diğer türlüsünü görmemiş okumamış ve yaşamamışız kültürümüzde bu yok. bunun yaşattığı hafakan elbette bir yerde patlayacak ve buna kurumsallaşmış din ve dinistler zorbalıkla hakaretle biraz biraz da mantıkla karşılık verecek. kısıtlayacaklar sizi bir şekilde. çünkü tekerlerine karınca kararınca çomak sokmaya başladınız. en büyük argümanları da dinime hakaret etti olacak, dini değerler diyecekler... tanrı veya allah veya kutsal sayılan kitaplar hakkında kültürün öğrettiklerine ters yönde yazdığınız zaman ötelenecek, dışlanacak, yalnız bırakılacaksınız...
hani bir söz vardır hadis de sayılır.. bilmiyorlar, bilselerdi çok ağlarlar az gülerlerdi gibi.. . bir de bu sözü agnostik veya deist versiyonuyla düşünün. iser ağlayın ister gülün yaşadığınıza , yaşattıklarınıza, yazdığınıza ve okuduklarınıza..
saygılarımla... eksik olmayın çerkes kızı. lakin doğru yoldasınız bence:) bu gülücük işaretlerini de lütfen yanlış anlamayın izahı olmayana gülücük bırakmak en güzeli.. bundan bile nem kapanlar olabilir orası da ayrı mesele..
Hocam inancimi kaybettim dedigim.mecazi.iş bilmez isanlar bizi yönetiyor cehalet cahillik almis basini gidiyor din sömürüsü insanliktan çıkmış saldiri durumuna geçmiş iş bilmezliklerinin suçunu saldiriyla engelle vs seyle korkutark kapatiyorlar.bizler bilincli insanlariz cehaleti cahilligi esir almis din sömürüsüne devam ederek yol aliyorlar.onlara oy veren kesimin isleri goruluyor yardimlarla .bizler onlarin yuzunden caresizlige dusuyoruz baskıyla devletin gucuyle eziliyorz.bizler basindan beri herseyi farkindayiz da cahillik cehalet farkinda degil.
Derler ki; Mehmet Akif ERSOY Avrupa seyahatinden dönerken gazeteciler sormuş Üstadım nasıl buldunuz Avrupayı ve Avrupalıları. Üstad şöyle buyurmuş; "İşleri bizim dinimiz gibi tertemiz,dinleri bizim işimiz gibi berbattır" demiş...
Tebrikler efendim...Anlamlı ve güzel bir yazı,kutlarım...Selam ve saygılarımla...
Nurettin GÜLBEY tarafından 15.2.2023 10:50:33 zamanında düzenlenmiştir.
Körü körüne değil şehir planlaması ve mimari planlama ile ve en önemlisi fay hattının üzerine değil .jeolojik yapinin incelendikten sonra binalarin yapılmasıyla akil,bilim ve ilimle.mantikla.duzenli şehircilik planlamasi..daginik değil
Merhaba Hocam Az sözcükle çok söz sarf etmişsiniz Arz ettiğiniz hususlar tabi İslam dünyasının ve bizdeki dinci politika, medya, inanç çevrelerinin gerçekliğini verir
İnsanlar bazen şunu diyor: dinci ne kardeşim, dinden yana olmak değil mi, öyleyse ben de dinciyim, ya da İslamcılık dendiğinde savunmaya geçip ben de İslamcıyım diyor
Halbuki, dinci ya da İslamcı yahut şeriatçı yine modern çağın komplikasyonları özünde Hani nasıl futbolda güçlü takımlar karşısında defansa çekilen, oyunu geride kabul eden zayıf takımlar vardır Dincilik, İslamcılık, Şeriatçılık özünde bu yapıyı sergilemekte, modern dünya, batı dünyası karşısında defansif davranmakta Bu kafa yapısı batının bilimini, tekniğini alalım dese de, tatbikatta o bilimi o tekniği üreten mantaliteyi, perspektifi özümsemediği hatta o perspektiften rahatsızlık duyduğu için yine bilimsel düşünceye, gelişime ayak uyduramıyor, başlıyor uydurmaya Hani şarkıda, Aynı nakarat, Hep aynı aynı, Yarısı bayat, Hep aynı aynı, Yarısı hayat, Aynı nakarat dediği kadar var
Sizin paylaşım yaptığınız deprem konusunda da mekanizma böyle işlemekte Kadercilik hakim öteden beri, önlem, tedbir, ahlak, adalet kavramlarının yerini atalet, adamsendecilik, nemelazımcılık almış, ağır neticeler karşısında da ecel, kader, alın yazısı de kestir at Tanrı istemedikten sonra ne yapsan boşuna söylemi din alanında var elbette, ancak bu cebir demek değil, Tanrı insanlara tahakküm kurmuyor, oysa insanoğlu ne yapıyor, ne yapsan boşuna deyip işin içinden çıkıyor Allah istemezse yaprak kıpırdamaz demek yaprak asla kıpırdamaz değil ki, teorik bir paranteze işaret ediliyor
Allah katındaki zamansızlıkla, insanı çepeçevre kuşatan zaman paradoks oluşturup insan varlığını kafa karışıklığına ve atalete, taassuba sevk etmekte
Birde depremin bugünkü bilim açısından henüz öngörülememesi kördüğüm etmekte Mesela okyanus ülkelerinde de kasırga felaketi yaşanıyor, ancak o öngörülmekte, şehirler boşaltıldığı için can kaybı pek yaşanmıyor, eski zamanlarda klimatoloji, meteoroloji gelişmemişken kasırgalarda öngörülmezdi, o zamanlarda ondanda sakınmak mümkün olmazdı Kasırganın açık alanda cereyan ettiği için mi öngörüldüğünü sanıyoruz, bilimsel çalışmaların neticesi halbuki Depremde bir gün öngörülür, şehirler boşaltılır belki de, biraz daha zamana muhtaç olabilir de
Şu kadar ki, müteahhitlik, hukuksal, siyasal, ahlaksal gerekleri eğitim, kültür zemininde içimize sindirmeliyiz
Nihayet hanımefendi Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket Bir "Çerkez Kızı" na bedbinlik yakışmaz ayrıca Tabi, elini taşın altına sokmaksa eyvallah hocam
Öncelikle Bir "Çerkez Kızı" na bedbinlik yakışmaz ayrıca Tabi, elini taşın altına sokmaksa eyvallah hocam, derken latife yaptım, yoksa sizin gibi pırıl pırıl yüreği olan, olduğunu bildiğim bir insanı sorgulamak asla değil
Bunun ötesinde yazıdaki anlatımınız ve otomobil örneğiniz konunun özünü vermekte elbet
Uzun bir yola çıkacaksan önce arabanın bakımını yaptırırsin, sonra içine alacağın mazemeyi koyarsanız başıma ne gelirse bana faydası olur. sonra orada yapacaklarını düşünürsün gerekli olanlar, az gerekliler sıralarsın önemliler, az önemsizler sıraların eksiğin var mı yok mu körü körüne yola çıkmazsın. Benzinin var mı. Yiyecek, içecek, acil yardım malzemesi.herşey tam mı. Yedek lastik var mı. Her tedbirini alırsın sağlam çıkarsın yola. Eğer başına birsey gelirse senin düşünmediğin. takdiri ilahi, kader demezsin Onu bir kenara yazarsın aklinin bir köşesine bir daha ki sefer onu da eklersin. Bu tedbirdir, önlemler, Bilinçli insan, mantıklı Düşünmedir. Ve sonuç kötü bina öldürür.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.