Elma ve çocuk...
Çocuk ve Allah...

...

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır. (16/Nahl 12)


İnsan kendi âleminin lisanını bilmez mi? Bilmeli.

Bütün dünyayı önüme kattım desem. Bütün dünyaya haykırdım desem. Benim bütün dünyam beyaz bir sayfadır oysa. Devamlı yazmak kabilinden…

Şu sıralar yapabildiğim en güzel şey yazmak ve yazmak…

Bir elmayı kaça bölsek bize de pay düşer? Elmayı bölüşen; kalbinin içindeki odayı da bölüşür. En azından benim dünyamda izan böyle. Pamuk prenses masalındaki zehirli ve kırmızı elmayı hatırlayın ya da Âdem ile Havva’nın cennetten kovulmasına sebep yasak elmayı hatırlayın. Elma; bir sözcük, bir varlık, bir sembol, bir işaret ve hatta daha fazlası olabiliyor. O halde bir düşünelim. Elmayı bu kadar anlamlı kılan nedir? Elma başlı başına bir sırdır. Elmayı güzel kılan onu yaratandır. Elmayı yaratan Allah insanı da yaratmıştır. Ve Allah insanın dünyada idame edebilmesi için ona binekler, yollar ve yemişler yaratmıştır. Allah insana semayı ve yeryüzünü yaratmıştır. Allah’ın izzeti sonsuzdur. Şanı yücedir. Allah dilerse bütün kalplere girebilir. Allah dilerse dağları yürütebilir.

Bir kalbim var. Bir de aklım… Çoğu şeyin düşüncede tutsak kaldığı günümüz dünyasında düşüncelerin hayata geçmesi için kalbin hissiyatına yardımcı kaynaklardan beslenilmeli diye düşünüyorum. Bu noktada çocuklardan bahsedeceğim.

Ağaç yaş iken eğilir diyor atalarımız. Gerçekten, çocuğun zihni o kadar parlaktır ki tabiri yerinde ise bir dünyayı döndürebilecek kadar güçlü bağlantılarla yaratılmıştır.

Anne karnına cenin olarak düştüğü andan itibaren insanın hayat yolunu; kader çizgisindeki varlık belirler. Allah’ın varlığı ve birliğine şahit olsun ki bizi ölüme hazırlayan dünya hayatı, salt zaman mevhumu ve mekân dinamiği ile açıklanamaz.
Başka şeyler vardır bizi algılarımıza sürükleyen veyahut da başka anlamlar vardır anlamın içinde.

Ben bu yazıda ısrarla elmada kalmak istiyorum. Hayat elmada zuhur ediyor. Elma ağaçta büyüyor. Elma da ağaç da Allah’ın nuruyla yaratılmış dolayısı ile ağaç Allah’ın nuru. Ondan büyüyen elma da Allah’ın nuru…


Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır. (2/Bakara 164)



...

Çocuklarımızın kalbine Allah’ın sevgisini yerleştirmeyi bilelim. Bilelim ki dünyamız güzelleşsin. Geleceğimiz aydınlık olsun.




02.23
-Mahvash- / Munise Senem UÇAR