(Uğur Mumcu anısına)

Türkiye’de aydın olmak ilk başta yürek ister. Yürek ister çünkü; o kadar soysuzun arasında başı dik, göğsü açık olarak yolunda yürüyebilsin. Tuzakları aşabilsin. Kirli oyunları bozabilsin. Zor zamanlardan geçmeyi başarabilsin. Yol gösterici bir önder olabilsin. Aydınlığa bayrak olabilsin.

Onur ister. Onur; yaptığı işte, yürüdüğü yolda şerefi, haysiyeti, dürüstlüğü, mertliği, doğruluğu ve hakkaniyeti içinde barındıran bir apolettir aydının omuzlarında. Bu apoleti yüreğinden gelen bir gururla taşır.

Erdem sahibidir aydın. Yaptığı işin yüceliğini, gerekliliğini ve sonuçlarını bilerek çalışır. Yürüdüğü yolun zorluklarını bilir ve yılmadan inatla yürür. İnsanlığın aydınlanması amacı, başarmak ereğidir.

Aydın olmak özveri ister. Sevdiklerinin hayatından çalar. Gündüzden çalar. Geceden çalar. Yediğinden, içtiğinden, uykusundan çalar. Olimpos’ta yanan sonsuzluk ateşi gibi aydınlık için yanar, özveriyle çalışır.

Düşmanıdır karanlık aydınlığın ve aydının. Korkular salarak büyür karanlık. Aydınlık korkuları yok eder. Bu döngü içinde baş kaldırır karanlığa aydınlar, her şeyi göze alarak. Her güne yarınsız başlayarak.

Aydın yatağa girdiğinde; sol yanında sevdikleri, sağ yanında ölümle yatar. Sabah evinden çıkarken hiç dönmeyecekmiş gibi vedalaşır sevdikleriyle. Ve çıkar yola içindeki yangınların kundakçısı tutamağı kırık kalemle. Mahşerin atlılarından biridir. Karanlıklardan geçerek sonsuzluğa sürer atını. Ansızın kor ateşler içinde kalır. Bir hain pusuda patlar bombalar, göğsünde şarabnel parçaları. Bir başka hain pusuda patlayan silahlar, sırtında serseri bir mermi ile düşer. Düşer ama ölmez. Çünkü ölümsüzdür.

Selam olsun ölümsüzlere...

Sadık Uygur (22 . 01 . 2023)