Süt te leke

Çok eski alışageldik laflardan aklımıza değil dilimize dolanmış olsa gerek ne hikmettir ki terazinin hep ağır yanı el attığımız kimi üzümünü yer bağını sormaz hesabı kimi kul hakkı yemedim ağzı dedim ya kaşık ile kepçe misali uzun zamandır tanıdığınız bir anda değişmiş gibi gelebilir size ama lakin o hep aslında öyleymiş tir sen görmek istediğin gibi davrandığın için öyledir bir bakıyorsun ki insanlar değiştiğini fark ediyorsun son sürat giden bir arabanın havası nasıldır bir çoğumuz bilir kiminin adrenalin tutkusu kiminin heyecan yenme tutkusu bir an olsun düşünsene araç ın aslında freni patlamış vesiz duramıyorsunuz o an çok hızlı gitme tutkusu nu bir anda ölüm korkusu sarar madem öyle ise bu hayatın bir anda bir yerde kazaya gelmiyeceğinin hangi garantisi ile aldırmadan gidiyorsun sabahı olanın akşamına akşamı olan sabaha çıkabileceğinin garantisi nerde senin sütün nerede bir baktın mı ne kadarı ne ile dolu ne kadarına su karıştırmışsın kimse demez ya yoğurdum eşki senin yoğurdun ne kadar tatlı kırmadım dediğin kaç kişi var ömründe yada menfaat beklemediğin ne var ömründe gitmiştin yok anlattığı ne cehennem ne cennet amel defterinde saklı sende yok bir haber bir aydınlık şimdi son sürat giden bir aracın camında yelleniyor hayattan zevk alıyorsun verdiğin eşki yoğurtların parası ile mutluluk saçıyorsun koşup gelen dostun hazzını duyuyorsun sütünde bir gram leke yok deyip tencerenin karasına el vuruyorsun dedim ya bu günün sabahı bu günün akşamı sen hangi safın hizasın da duruyorsun

Tc Serkan Günay