YAŞINI BÜYÜTMEK İSTEYEN KAÇIKLAR
Havin Hanım 55 yaşında bir kadındır, 16 yaşındaki kızı Arjin ve 7 yaşındaki kızı Sema ile Avukat Atilla Bey’in Avukatlık bürosuna girer.
Havin Hanım: “Merhaba, hayırlı, huzurlu günler. Nasılsınız Atilla Bey? Der Avukat Emirhan Bey’e dönerek.
Emirhan Bey: “Pardon Anlayamadım?” diye karşılık verir.
Havin Hanım: “Neyi anlayamadınız Beyefendi? Karmakarışık bir şey mi dedim ben? Altı üstü büroya girdim, selam verdim.”
Emirhan Bey: “Ama ben Avukat Emirhan, Atilla Bey burada. Bilmem anlatabildim mi?”
Havin Hanım: “Anlattınız evet. Kusura bakmayın. Yaşlılık işte.” der Atilla Bey’e döner. “Merhaba Atilla Bey.” der.
Atilla Bey: “Şimdi oldu işte.”
Havin Hanım: “Ney şimdi oldu?”
Atilla Bey: “Atilla Bey’i denk getirebildiniz. Hanımefendi Koskoca Atilla Bay burada dururken şu sümüklünün yanına gidip Atilla Bey diyorsunuz. “
Havin Hanım: “Atilla Bey, ben yaşımı küçültmek istiyorum. Ne yapmam gerekir?”
Atilla Bey: “Yapmanız gereken aşamalardan birincisini hallettiniz. Yani bana gelmekle. Tam yerine geldiniz. Yani o iş bizim işimiz. Kaç yaş küçülteceksiniz?”
Havin Hanım: “Yüz yaş!” diye cevap verir alaycı alaycı.
Atilla Bey: “Eksilere ineceksiniz yani öyle mi?”
Havin Hanım: “Şaka yaptım Atilla Bey.”
Atilla Bey alaycı: “Bu işin şakası olmaz. Burayı kazacağız. Seni gömeceğiz. Her yaş için bir metre.”
Havin Hanım korkar: “Atilla Bey ben gerçekten şaka yapmıştım.”
Atilla Bey: “Bu işin şakası olmaz. Biraz sonra Emirhan ile Tülin kazmaları alıp gelecekler. Şu anki yaşını yüzden çıkaracağız. Kalan yaş kadar kazacaklar.”
Arjin sinirli: “Atilla Bey siz neler saçmalıyorsunuz? Annemizi size yedireceğimizi mi sanıyorsunuz?”
Tülin: “Biz insan yemiyoruz ki Arjin Hanım, biraz önce hamburger yedik.”
Sema: “Ya biz de sandık ki siz burada yamyam gibi insan yiyorsunuz?”
Emirhan Bey: “Siz söze katılmasanız olmazdı sanki küçük hanım? Annen var, ablan var burada.”
Sema sinirlenir: “Sana buradan uçarsam neye uğradığını şaşırırsın koca kafa! Otur oturduğun yerde.” der.
Atilla Bey: “Ya Emirhan sen nasıl adamsın? Üstüne düşene de konuşuyorsun, düşmeyene de. Bırak kız konuşsun. Sen işine bak.”
Sema: “Teşekkür ederim Atilla Bey, ben de yaşımı büyütmek istiyorum.”
Atilla Bey: “Sen de yüz yaş mı büyüteceksin küçük hanım annen gibi?”
Sema: “Hayır iki yüz yaş.”
Atilla Bey: “Vıy!”
Arjin: “Atilla Bey, isteğimiz şu; ben annemin yaşında, annem kardeşim Semanın yaşında, Sema da benim yaşımda olsun istiyoruz.”
Atilla Bey: “Neden böyle bir şey istiyorsunuz?”
Havin Hanım: “Bıktım yıllarca, yemek yap, çamaşır yıka, ütü yap, bulaşık yıka, evi süpür... Artık ben çocuk olacağım, o anne olacak. Boyama yapmak istiyorum. Yerden yüksek oynamak istiyorum.”
Atilla Bey: “Ama bu mümkün değil Havin Hanım. En fazla 1-2 yaş büyütülür ya da küçültülür. O da kemik yaşınız belirlenir öyle karar verilir.”
Sema: “Yani?”
Atilla Bey: “Yanisi şu: Bu şekilde hayatınıza devam edeceksiniz maalesef. Haydi şimdi size güle güle.” der. Anne ve kızları dışarı çıkar. İSMAİL MALATYA