Günleri artık bahçeyi biraz gez, yerini al, düşüncelere dal uyu nereye kadar. Can sıkıntısı zor.. Ayağı da iyice iyileşmiş günler sonra, yapacak bir şeyler yapmak gerek düşün düşün dur. Evlerinin önün de kocaman bir kamyon lastiği onunla oynamayı denecek, kaldırmak çok zor bir iki denemiş. Sonunda yavaş yavaş kanyon lastiği ile bir aşağı bir yukarı, lastik ağır olunca bizim ki haliyle çabuk yoruluyor biraz dinleniyor tekrar devam akşam kadar heder oluyor. Akşamları erkenden yatar, sabah erken kalkar, yaz ayı ise dut ağacına çıkar, günün yeni yetişen dutlarından yer. Doymaz’sa çil armut ağacına uğrar yetişen çil armutlar yere dökülür alır yersin, yok yere dökülen kalmamışa ağaca çıkacaksın bir zahmet. Karın doyunca oyunca lastik yuvarlamaya devam, ederken ondan da sıkılmış bu sefer lastiği hızlı hızlı ittir sonra üzerine bin öbür tarafta in, bu daha yorucu ama daha zevkli günlerce oynar. Eeee nereye kadar ondanda sıkılmaya başlamış ki İmdadına babasının tekerlekli sandalyesi yetişmiş. Babası ve anası büyük şehirdeki hastaneden dönmüşler.. Babanın hastalığına çare yokmuş, sözde geç kalınmış. Artık demir bastonla gezme devir bitmiş, yeni bir yerden bir yere gitme araca tekerlekli sandalye… Bizim ki hiç durur mu daha ilk günün ilk saatlerinde babasını gezdirmek ister, ona yeni bir oyun çıktı.. Anası olmaz oğlum babanı düşürür, müşürürsün babası duyar. Gel gel bir şey olmaz bahçeyi bir turlar geliriz, hem bende bahçeyi yıllar sonra gezmiş olurum.. Bizimki sevinmiş tabii.. Babasını kaptığı gibi hızlı hızlı itmeye başlamış .. Yavaş oğlum yavaş düşersek anan bir daha sana izin vermez.. Demeye kalmaz, kaza oluverir babası ve araba yan yatar. Evden koşarlar kaldırırlar ama kızmazlar olur, olur beyler kazalar ama dikkat edin bundan sonra, nehrin kenarından uzak durun. Nehre de düşersiniz.. Aman ha..