Fırsat buldukça gittiğim ikinciel eşya ve hurda pazarına yine daha çok nalbur (anahtar, tornavida vb.) malzemeleri bakmak için gitmiştim.
Pazarın sonuna doğru gittiğim için bir çok satıcı tezgahını toplamaya başlamıştı bile.
Yinede belki bir şeyler denk gelir diye sağa sola bakınarak dolaşmaya başladım.
Satıcıların çoğu ikinciel ürünlere ya yenisine eşdeğer yada yenisinden daha fazla fiyat biçiyordu. Doğrusu pek aklım ermemişti bu işe. Üstelik bu eşyalar öyle antika falanda değildi.
Biraz dolaştıktan sonra orta sıradaki tezgahların sonuna gelmiştim.
Küçük tezgah olmasına rağmen kıyafetinden nalburuna, kırtasiye ürünlerinden antika sına varıncaya kadar envaiçeşit malzeme vardı.
Fakat benim en çok dikkatimi çeken ise bir çift öküz koşulu öküz arabası maketi oldu. Gerçekten çok güzeldi. Yapan usta tam bir sanatkârmış. Özenle yapılmıştı. Ben alıcı gözüyle incelerken takriben 60/65 yaşlarında her ne kadar arada siyah kıllar olsada çoğu beyazlamış kısa sakallı ihtiyar yollu bir amca geldi. Onun da ilgisini çekmiş olmalı ki iyice inceledi. Sağına soluna baktı fakat satıcıyı /pazarcıyı göremedi.
Bir taraftan pazarcıyı gözlerken bir taraftan da öküzleri tekrar tekrar süzüyordu. Biraz daha yaklaştı. Sanki mücevher taşıymış gibi önden arkadan üstten inceleyip durdu.

"Bunlar öküz mü yoksa inek mi?"
Bu soru her ne kadar ortaya atılmış gibi görünsede gerçekte sorunun muhatabı ben olduğumu biliyordum.
İşin doğrusu bu beklenmedik şaka gibi soru karşısında şaşırsam da
- Arabaya koşulduğuna göre öküz dür.
Diye cevap verdim. Birazda tebessümle.
Amca tekrar baktı
- İneğe de benziyor.
Amca öğle değince gülesim geldiyse de yaşına hürmeten ayıp olmasın diye gülemedim.
İşi biraz gırgırına vurarak,
- Öküz değilse de tosun dur. Dedim.
Amca bir kez daha ciddiyetle baktıktan sonra aşağı eğildi. Bir eliyle de öküzün sırtından tutarak biraz yukarı kaldırıp altına iyice baktıktan sonra tekrar yerine koydu.
Eliyle çenesini ovışturduktan sonra aynı ciddiyetle
- İnekmiş. Dedi.
Maket öküzün altında ne gördüyse artık amcam...
Veyahut ne bulmayı ümit ettiyse. Bilemedim.
Mübarek adam maket almayacakta sanırsın ki hayvan pazarından tarlada sabana koşacak öküz bakıyor. Veyahut sütünü sağacak damızlık inek.
Aklıma gelmedi ki diyeydim
- Amca dişlerine de bak kurbanlık olur mu?
Öküz mü? inek mi? derken neyse ki pazarcıda gelmişti.
Amcam hemen sordu pazarcıya
- Kaç para?
Pazarcı
- Satılık değil, müşteri çekmek için koydum.
Tabi bu cevap karşısında alma hevesim kursağımda kaldı.
Fakat kendimden çok o yaşlı amcayı düşündüm.
O kadar inceledikten sonra alamadığınamı üzülseydi yoksa "öküz mü? İnek mi?" sorusuna cevap alamadığınamı...
Pazarcı o maket dahil ürünlerini torbalara koyup toparlarken amca da ben de sessizce tezgahtan uzaklaştık.


Nefesi (Orhan ÖZER)