Savcı Tarık "...böylelikle alt kattaki olay yeri incelemesine son verilerek maktül veya maktüllerin düştüğü tahmin edilen 3. katın incelemesine geçilmek üzere buradaki incelemeye son verildi. Saat 14.58" dedi ve katibine bilgisayarı toplayıp üst kata çıkması talimatını verdi. Zaptı yazdırırken daha da gerginleşmişti. Herkes merakla ne olduğunu, bu kolun sahibinin nerede olduğunu, böyle vahşice bir şeyi kimin yaptığından çok yapanın bunu neden yaptığını düşünüyordu. Tek kişi mi yoksa başkaları var mı? Öldüren, diken, üst kattan atan aynı kişi mi? belirsiz sorular havada uçuşurken
-"Komserim ölenin kimliği belli oldu mu" dedi,
-"Daha belli değil", cevabını alınca,
-"Hadi acele edin biraz, en azından nerede oturduğunu, ilişkilerini öğrenelim bugün, ayrıca binanın ve çevresinin kamera kayıtlarını adli tıp şubesine gitmeden hemen burada izlememizi sağla" dedi günün nöbetçi savcısı Tarık.
Savcı Tarık yılların kıdemli savcısı olarak uzun süre Anadolu’da ve İstanbul’da pek çok çetrefilli olay görmüştü, tecrübesi yeterliydi ama sanki profesyonel bir mesaj kaygısıyla hazırlanmış olay yerini ilk gördüğünde bu dosyanın kendisini çok uğraştıracağını hissetmişti.
-"Akif çektin mi resimleri, hadi yukarı, kokuyu da çek kokuyu, bak bu tür mekanı her zaman bulamazsın" dedi fotoğrafçı Akif’e azarlar bir şekilde.
-"Çektim savcım yukarı çıkıyorum şimdi",
-"Bekle hep birlikte çıkalım"
Savcı Tarık şoförüne işaret edip sigarasını ve telefonunu istedi. Sigarasından derin yudumlar alarak, merdivenlerden yukarı çıktılar,
-"Eğer öldürüp ceset veya cesetlerle yukarı çıkıp kesme-dikme burada veya başka yerde yapıldıysa bu merdivenlerden tek kişi cesetleri taşıyamaz, en az iki katil kişi ve en az iki ceset buradan çıkarılmıştır, bu merdivenlere de mor ışıkla bakılsın komserim. Yahut en az iki kurban en az bir katil ile yukarı bu merdivenlerden çıktı ki ker şey bu üçüncü katta oldu, o halde birazdan içeride mezbahane ile de karşılaşabiliriz. Her şeye hazır ol komiserim, Yüzüklerin Efendisi kitabında Gandalf, Moria madenlerine girerken ("Artık tek seçeneğimiz kaldı, Moria’nın karanlığıyla yüzleşme vakti geldi) der, biz madene inmiyoruz yukarı çıkıyoruz ancak bizim için de yüzleşme vakti geldi."
-"Doğru diyorsunuz savcım, kapıyı kıralım mı"
-"Koçbaşı gelsin, kırın kapıyı"