1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
420
Okunma
Yollar nereye götürecek bilmiyorum. Kulağımdaki müziğin yalnızlığını gideren bir gök gürültüsü dışında sokaklar bomboş. Kaldırımların yalnızlığını süpürüyor yağmur suları. Yağmur sularının ıslattığı çoraplarım ayaklarımı üşütüyor bir yaz gününde. Müzik durdu sanki başka sesler duymak istiyorum. Annemin sesini, çoraplarını giy, ıslak üstünü değiştir, uyanınca sırtına bir hırka al, sözleri... Oysaki ayağıma giydiğim çorabın sıcaklığı değilmiş beni ısıtan, annemin sesi. Annemin sesi üzerime aldığım askıdaki hırka. Benim sesim mi, göklerden duyulan, belki bir gürültü. Düşüncelerden uzaklaşıp loş sokak lambalarının altında suların arasında bata çıka yürüyorum. Hayatımdaki yollar hep neden bu kadar ıslak, git gide zorlaşıyor yürümek. Yürümek yollardan mı yorgunluğumdan mı zor? Zor kaybetme korkusu. Korkularımla yaşamak zor, korkularımdan geçemiyorum bir diğer şarkıya. Aynı şarkıda takılıp kalıyorum ve aynı hislerde. Geçmiyor yalnızlığım, yalınlığım. İşte o gün. Herkes bir gün yalnız kalır.