Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
nevzat uçar
nevzat uçar

BU BENİM HİKAYEM. ( 2 )

Yorum

BU BENİM HİKAYEM. ( 2 )

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

495

Okunma

BU BENİM HİKAYEM. ( 2 )

BU BENİM HİKAYEM. ( 2 )


.
.Kurtalan Ekspresinin ikinci mevki vagonlarının birin de açtım gözümü. Sonradan öğrendiğime göre Sivas ın Çetin kaya istasyonuna yakın bir yerde kaza yapmıştı Tren. Uyuduğum tahta sıradan uyandığım da hiç kimse yoktu vagon da Amcamı aradı gözlerim ve ağlayarak kalktım yerimden ve trenin kapısını açarak basamaklardan dışarı baktığım da tren durmuş ileride insanlar toplanmıştı. Merakla ve göz yaşlarıyla Amca diye seslenerek basamaklardan aşağıya rayların kenarındaki çakılların üzerine can havliyle bıraktım kendimi. Ağlama sesimi duyan bir kaç yolcu bana doğru gelerek korkma evlat tren kaza yaptı ama fazla bir zayiat yok az zaman sonra hareket ederiz diye teselli etmelerine rağmen ben Amca diye ağlamaya devam ediyordum. Babam bizi yolcularken Haydarpaşa garından Mustafa Amcamın ona Nevzat bir süre Malatya da biz de kalsın sen de buradaki işlerini hallet sonra bakarız bir çaresine demişti. Yani aslın da Malatya ya gidiyorduk amcamla beraber.. Adamlar beni koltuk altımdan tutarak trenin merdivenlerine kaldırdı ve basamaklardan tutarak trene tekrar binerken amcam da geliyorum nevzat diye sesleniyordu. Göz yaşlarımı silerek amcamı gördüğüm de çok sevinmiştim. Annem bizi bırakıp gitmişti ve Babam çaresizdi demek O yüzden Amcam beni bir süreliğine Malatya ya götürüyordu.
Malatya ya akşam üzeri varmıştı tren istasyon da bir faytona binerek şehir merkezine doğru giderken ben şaşkın biraz da tedirgin yolu izliyor cadde üzerindeki ışıkları ve yol boyu sıralanan ağaçları seyrediyordum. Sonradan öğrendiğime göre Dörtyol mevkiin de bahçesinde havuz olan bir kahvenin önün de faytonu durduran amcam bir arkadaşa bakıp geleceğim diyerek faytondan indi ve az zaman sonra da gelerek devam edelim dedi. Hükümet konağının arkasın da şimdiki Fuzuli caddesin de yani her tarafı Kaysı ve Kiraz ağaçları ile dolu toprak yolu olan ve hemen karşısında bir çeşme bulunan sokağın için de konak misali bir evin önünde durduk yolun kenarın dan akan suyun sesini hala hatırlarım. Tahtadan yapılmış çatal kapı dedikleri büyükçe bir kapının önündeydik amcam kapıya vurunca Başın da dolak bürümüş (tülbent) hali ile nur yüzlü bir kadın olan Lütfiye yengem açtı kapıyı ve Hoş geldiniz..
Nevzat bu mu ne kadarda büyümüş gel çağam (çocuğum) diyerek beni kucaklayınca içimi bir sıcaklığın kapladığını hissetmiştim ne de olsa artık annem yoktu ve benim omuzlarım yanlarıma düşmüştü. Söylenenlere göre Annemiz ölmüştü ve daha On bir aylık bir bebek olan kardeşim Ümit de geçirdiği Menenjit hastalığı nedeni ile önce hastaneye oradan da bakacak babamdan başka kimsesi olmadığı için Devletimizin şefkatli kollarına geçici bir süreliğine de olsa Ok meydanın da ki Darülacezeye verilmişti Yengemin o içten ve sıcacık sarılışı o duygu nasıl anlatılır bilemem ama aniden bir anne sıcaklığı kapladı ruhumu ve bedenimi.
Nereden dilime dolandıysa
’’ Tren beni kesti durma gel Baba ’ diye de bir Türkü tutturmuştum. Hem ağlıyor hem de söylüyordum.
Babamı çok özlemiştim.
.
...Yıl 1958.
-
a.nevzat uçar.
-

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bu benim hikayem. ( 2 ) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bu benim hikayem. ( 2 ) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BU BENİM HİKAYEM. ( 2 ) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL