oltayı alan balığa gidiyordu

ben de öyle yaptım..

oltayı aldığım gibi..volta

meğer yem de gerekiyormuş

...

sudan çıkmış bütün balıklar sudan çıkmış balığa dönüyordu yemi yuttukları an
kimi çırpınışını izleyip keyif alıyordu
kimi hoop kafese
canlı canlı off

...

oltayı saklayıp gerisin geri koştum
yem dedim yem

ne yemi dedi
tatlı su
tuzlu su
yok balığın cinsi

,,,,,,,,,

kaçan balık dedim
anladı

o yemden artık satmıyoruz dedi

...

belli ki evvelce satılmış
ancak işe yaramamış..dedim içimden

...

hayır bu kısım uydurma

...

balık tutanları izledim
izledim
izledim

yem almaya vakit yoktu
hem yollar da çok uzaktı zaten

...

rastgele dedim birine
avcı ya , atıp tutmaya başladı

baktım
hakkaten atıp tutuyordu

tamam dedim bu yem çalınır

...

çaldım tabi, çalmaz mıyım

artık bana da rast gelecek
atıp tutacaktım

...

at çek
at
çek

yok dedim böyle olmaz

ya heyecan
ya da yem bitecek

...

ooo baya uzadı ha

şunun kısa metrajlısını yapsana