7
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
880
Okunma

Canım kardeşim.
Bu gün sana yazmak istedim çünkü Barni beni terk etti.
Hani mutfakta hep ayaklarımın dibinde uyuyan, yatak odasında bana en yakın yere oturan, hastalandığım zaman da baş ucumda bekleyen Barni. Bazen kızardım mutfakta çalışırken ayaklarıma dolanıyorsun diye o zaman da antrede aynanın önüne bana ters oturur oradan hep beni izlerdi.
Son zamanlarda iyi değildi. Onunla konuşup ne istediğini sorardım. Barni neren ağrıyor, gözlerime melül melül bakar cevap verirdi.
İlk yemeğini değiştirdik. Doktoru alerji yapıyor dedi. Bu nasıl alerji çenesine yara yapmıştı. Zaman zaman kanıyordu. Daha sonra yemeğini hep değiştirdik Barni bunu mu yersin, bundan mı yapayım. Bir zamanlar toprak kazıp yiyordu. O zaman üç ay kadar devamlı ciğer pişirip vermiştim de iyileşmişti. Ondan denedim, et suları hazırladım en son tavuk severdi tavuk pişirdim, mevsimi olmasa da bazen balık da yapıyordum. Nafile az yiyordu. Her geçen gün daha da zayıf düşüyordu.
Son zamanda bahçeyi daha çok seviyordu, hava da güzel olunca bahçeye çıkarıyor güneşlendiriyordum. Keyfi bitince eve geliyor sinekliğe vurarak geldiğini haber veriyordu. Gelince bol bol su içiyor yemeğini yedikten sonra tekrar çıkıyordu. Bazen iyi ki bu evi almışız bahçede o da ben de nefes alıyoruz diye mutlu oluyordum.
Bir kaç gün önce eve gelmemeye başladı, gidiyor uzunca süre ortadan kayboluyordu. Bir gün onu takip ettim. Bir başka bahçe bulmuş, orada yalnız kalıyordu. İyi dedim. Demek ki burada daha mutlusun.
Ancak yemek yemek için bile gelmemesi ve hatta su dahi içmemesi beni işkillendirdi. Kaptığım gibi doktora götürdüm.
Toru topu iki gün sürdü serumlar ilaçlar.
Sen sağ ol. Gitti. Antredeki aynayı da kaldırdım.
Haber vereyim dedim.
Sevgilerimle.