KALK!!!

Geçen hafta Antalya’da tramvayda yolculuk yaparken ayakta idim. Dikildiğim yerde, yüzlerinden anladığım kadarıyla önümde oturan bir Kırgız ya da Türkmenistan’lı bayan, karşısında da sohbet ettiği başkaca soydaşı bayanlar vardı, ayağa kalktı ve yer boş kalınca ben oturdum.

Bir kaç dakika sonra aynı bayan geldi, karşıma dikilip, sağ elini de yukarıya doğru kaldırıp
- Kalk! Telefonla konuşmak için ayağa kalktım, burası benim yerim!!!

( Artık telefonda diğer arkadaşlarından neyi saklamak isteyip de onların duymasını istemedikleri ne işi, necderdi var idiyse(!?)

- Burası nereden senin yerin oluyor?! Varsa tapusunu göster bana bir!!
Senin yaşın kaç?!
- Elli yaşındayım!
-Benim yaşım Altmışsekiz!! deyince bön bön yüzüme baktı!!

Kadın bu kez yanında oturan belki oğlu belki kardeşi olan erkek gencin yüzüne bakıp, ona "Kalk!" dedi, o kişi kalktı ve yanıma oturdu.
Bu kez karşısındakiler ona lâf atmaya başladılar..Bayan onlara hitaben
- Siz karışmayın, biz aramızda hallettıik! Öyle değil mi amca?! deyip benimle yüzleşmek ister bir yalaka tavır içine girmeye çalışınca
- Hayır halletmedik! Burası Türkiye, senin yaptığın saygısızlık! Yaşlıya saygı göstereceksin! deyince, çenesini kapattı.

Aklımda peşpeşe sorular takılmaya başladı?! Boyle kişilerin, biraz yüz verdin mi astarını isteyip şımardıklarını ve bizlerin aldığı eğitim ve terbiyeyi almadıklarını görünce, bu durum yurt dışından gelip sığınmacı olan, ya da ülkesinden kaçıp gelen, iş arayan, her önüne gelene kapıların açılması halinde, " Dağlı gelir, bağlıyı kovar" özdeyişini anımsattı bana!

Evet, onlar da bizim soydaşlarımız fakat, kontrolsüz hal ve gidişatın nereye varacağını tahmin etmek çok zor.

Bu tür bayanların bir kısmı Rusça bildikleri için hazır yetişmiş çevirmen gibi turizm sektöründe iş bulabilirken, bir kısmı da evlerde hastabakıcı gibi işlerde iş bulabiliyorlar ve para kazanıyorlar. Her bir kişilik istihdam için, özyurdunda yaşayan bir başka kişi bu nedenle işsizliğe sürükleniyor desek yanlış değil.

Sadece Ortaasyadaki Türk Cumhuriyetlerinden değil, son yıllarda çok sayıda Rus ya da Suriyeli, Afganistanlı, başkaca ülkelerden milyonlarca kişinin ülkemize sığınmacı olarak gelişi ve değişik işkollarında yasadısı, kayıtdışı istihdam edilişi ülkemiz için ekonomik kayıbın yanısıra ayıp mıdır, bu konuda ciddi ciddi düşünmek ve önlem almak gerekir! Bu ülke ne yolgeçen hanı ne de Ringo’nun ahırı değildir! Gel gör ki bunu isteyen, krizi kendisi için fırsata dönüştürén çok sayıda çıkarcı da var!

Plânsız projesiz mülteci akını ve yurt dısında Türkiye göç akını hepimizin göçmesine neden olabilir!!!

Türkiye uzun vadede Rusça öğrenimininin yanı sıra tüm dünya dıllerinin öğrenimini yaygınlaştıran eğitim alt yapısının temelini atıp yabancı dil öğrenimini yaygınlaştırıp geliştirmek zorundadır.

Benim başıma gelen umarım sizin de bir gün başınıza gelmez ve bağdaki yerinizi dağlıya vermek zorunda kalmazsınız!

Devleti yönetmek akıl, bilgi, deneyim, özveri, azim, cesaret, kararlılık, yurt ve insan sevgisi ister; bilinç ister!

Alâmete binip kıyamete gidişe " DUR!" demez isek size oturduğunuz yerde gelip karşınıza " KALK!"diyecek nice görgüsüz, yüzsüzler çıkacaktır!

Onun için herkes aklını başına devşirsin!!!

Şaban AKTAŞ
15.05.2022- 09.16

Görsel: Şaban
Aktaş

Ata’mızın balmumu heykeli, Anıtkabir ANKARA
Eser: Prof. Dr. YILMAZ BÜYÜKERŞEN