Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Liyakat
Liyakat

Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır...

Yorum

Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır...

1

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

1148

Okunma

Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır...

Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır...

Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır.
Herkes kendi yüreğinin rengine bulanır... Amma iyi amma kötü amma darmadağınık ve karışık...

Bir insanı tanımak için...
Yüreğine inmeli... Var olan bütün setleri aşarak, yüreğine doğru çıkmayı öğrenmeli.
Çünkü yüreği ne ise, kişi odur. Ne eksik... Ne bir üstün fazla.

Ahhh!
Düşünün ki... Bütün hareketler... Bütün nefesler... Kişiden çıkan bütün şekli şemaller... Tümü... Hepsi... Bütünü yüreğine bağlı.
İnsanı hâlden hâle sokan, sokuyor gibi görünen bütün dış koşullar sadece yankının su yüzüne çıkmasını sağlayan unsurlardır...
Kişi, o an, o demde ne ise, o boyutun dışına çıkan bir eylemde bulunamaz.

Yüreğin kemalatı...
Evet...
Bir insanın, hayata bakışı dahi kendi yüreğinin kemalatıyla doğrudan orantılıdır.
Ama böyle olsa şöyle olur, ama şuraya varılsa böyle olur, ama bu kaybolup yitmese idi böyle olurdu gibi varsayımlar tamamiyle eksik ve asılsızdır,

Çünkü hayatın merkezi, kişinin yüreğine göre şekil alır... İşte tam da bu yüzdendir...
Bir şeye sahip değilmiş gibi görünen... Yada çok zor koşullarda bulunan yürek kamili bir insanın, safî hoşnutlukta olması...
Ve birçok başarıya imza atmış, sosyal açıdan çok mahir, çok sevilen (seviliyor gibi görünen) bir insanın aslı esasında çok ciddi bir ıstıraba duçar olması.

Yürek nefesi almayanda, açılmaz hayatın aslı...
Dilinde ki kirin farkında olmayan, o çamurlara sebep yüreğini dahi fark edemez.
Çünkü kişi ;
Bunu dert edinmez ki... Düşünsün. Düşünmez ki aramaya koyulsun... Aramaz ki... Bulma ihtimali güneş gibi doğsun...
Hiçbir çiçek açmaz kokusunu uzun vadeli, o misk’in bütün zerrelerini içine çekmeye muktedir bi burun ve varlığa sahip olmayana...
Demek ki...
İçebilmek... Soluyabilmek... İçine çekebilmek için...
Bunlara uygun iç lazım.
Sevgi mi...
Hayata tebessüm etmesini bilmeyen... Hiçbir ahmağa ilişmez... Kör bataklık diyarlarına ulaşmaz imiş...
Ne mutlu... Kendini bulana... Yani sözüm ona... Yalpalaya, sürüne sürüne, kendini arayışa çıkana... Ne mutlu!
Özünü...
İhtiraslarına satmayana...

Ne mutlu...


Liyakat -

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Herkes kendi yüreğinin yükünü taşır... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL