6
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
706
Okunma

Hava soğuk ama güneşli insanın içini ısıtıyor, güneş ışıl ışıl davetkâr
Dayanamadım kendimi dışarıya attım aşağıya sahile indim
Yürüdüm yürüdüm kesiyordu rüzgar soğuktu ama beni üşüten bu soğuk değildi
Karşılaştığım insanların ruhu çekilmiş robotlaşmış tek tip insanlar olması idi
insan derken de biraz tereddütle söylüyorum zombi gibilerdi adeta
Yüzlerine bakıyorum selamlaşmak gülümsemek istiyorum mimik sıfır
“Nice insanlar gördüm üstünde elbisesi yok, nice elbiseler gördüm içinde insan yok”
Ne güzel söylemiş Mevlana
Gerçekten elbiseler boş içindekiler vitrin mankeni olsa bir nebze enerji yayar belki
Naparsın kedilerle selamlaştım sohbet ettim köpeklerle yürüdüm
Ben talep etmeden bana eşlik ettiler sevglerini hisettire hisettire
Çayır çimenle göz göze geldik mini mini çiçekler açmıştı yaban otları onlarla konuştum okşadım dilleri olsaydı kim bilir onlar da bana cevap verecekti
Derken bir sokak çalgıcısıyla karşılaştım
Abla ne çalayım sana ne istersin
Samanyolu çal dedim
Tarifi yok keyfin
Karşımda adalar güzelim Marmara ve güneşin suyun yüzeyinde oluşturduğu ışıltı kıpır kıpır
Ben bunların tadını çıkarırken insanlar öylece geçiyorlar yanımızdan duyarsız ilgisiz
Güzel bir yürüyüşü böylece tamamlayıp ellerim cebimde aklım duygularını yitirmiş elbiselerde evime döndüm