İman, İslam olmanın son aşamasıdır. İslam olmak ise Kelime-i
Tevhit, Namaz Oruç, Zekât ve Haccı kabul ettiğini dil ile söylemek
ile olur. Bu söylemler kâlden hâle dönüştüğünde iman huzura ermiş mutmain bir nefsin kapısını aralıyor demektir ve sonrasında
Allah ben bu kulundan razıyım der.
Yani veciz bir sözle özetleyecek olursak;
“İman, İslam olmanın aksiyona dönüşmüş halidir.”
Kelime-i tevhidin söylenmesi ile insan İslam dairesine girer
ve iman tohumu atılır. O an vefat etse imansız gider diyemeyiz.
Aynı imanlı gider diyemeyeceğimiz gibi... İman aksiyonla açığa
çıkan bir olgudur. Son nefeste, ekilen tohumun beslenmesiyle bir çiçek oluştuğu gibi iman tohumunun İslam’ın gereklerinin yerine getirilmesiyle iman tohumu açacak ve inşallah ölüm iman ile
gerçekleşecektir.
Namazın ikame edilmesi farzdır. Bu bilgiye inanmak İslam dairesi içerisinde yer bulmak anlamına gelebilir ama iman denilen
tohumun açması için bu tohumu namazı ikame ederek yetiştirmek
ve son nefeste iman ile gitmenin kolaylaşması sağlanabilir. (Mirkât,
1/332: “Nasıl yaşıyorsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle
dirilirsiniz.")