BİR " KISAS"..HİKAYESİ.

Kendi halinde çalışan bir fırıncıya, günün birinde pişirilmek üzere mahalleli bir tavuk getirir, fırıncı fırına atarak pişmesini beklemekte iken, birden fırına Şehrin Kadısı girerek ne piştiğini sorar, fırında birinin tavuğu var der, Kadı derhal tavuğu çıkar bana ver misafirim var der.
Fırıncı, veremem tavuk sahibine ne derim der, bunun üzerine ;
Kadı "tavuk uçtu gitti dersin",
fırıncı buna inanmazlar demesi üzerine kadı
"_Hazreti İbrahim in Kısasında üç ayrı dağa bırakılıp geri çağrılan kuştan bahsedersin oda inanır der" ve tavuğu alır gider, tavuk sahibi tavuğu almak üzere fırına gelir tavuğunun gittiğini görünce münakaşaya başlar kavgaya tutuşurlar oradan geçen bir Yahudi araya girer o arbede ve karmaşada , tavuk sahibi Yahudi’nin bir gözünü parmağı ile yerinden çıkarır , elinde gözü gören tavuk sahibi can havli ile kaçar ahali ve Yahudi’nin ailesi onu kovalar, önüne bir cami çıkar camiye girer ahalide camiye girince, oda minareye çıkar ahali arkasından minareye çıkar adamın çaresi kalmadığından minareden atlar.
_Tevafuk bu ya o anda minarenin altında bekleyen bir ayağı kesik birisinin üzerine düşerek şahsın ölmesine neden olur ve sonunda yakalanır.
Yargılanmak üzere tavuğu fırından alan Kadının huzuruna gelirler,
Fırından haksız yere tavuk alınmış, bunun akabinde münakaşa olmuş Yahudi’nin bir gözü gitmiş, minareden atlayınca bir sakat dilencinin ölümüne neden olunmuştur.
Kadı olayların müsebbibi olduğundan olayları hukuk ve adalet kurallarından ziyade kendini aklama amacı ile hüküm vermeye
başlar.
--Tavuk sahibine Hazreti İbrahim’in üç dağa bırakıp geri çağırdığı kuş misalini vererek tavuğunun canlanıp uçmuş olabileceğini ve tavuk üzerinde bir hak talebinin olamayacağına hükmeder.
---Yahudi’nin çıkan gözüne karşı kısas uygun görmüştür ancak ; Çıkan göze karşı eğer Müslüman tavuk sahibinin gözünü çıkaracaksa, İslami bir kural olarak Müslümanın bir gözüne karşılık gayrimüslimlerin sebep olduğu göz çıkarmasına karşı iki gözünün çıkarılmasını uygun görmüştür. Yahudi mecburen kısastan vazgeçmiş
Minare altında beklerken üzerine düşüp ölümüne sebep olduğu dilenciye karşılık,
Tavuk sahibi minarenin altında bekleyecek, dilencinin varisi minareye çıkıp tavuk sahibinin üzerine minareden atlayacak ve kısas yerine getirilecektir.
Tabi minareden kısas için atlayan kişi, tavuk sahibinin üzerine düşmeyi tutturamaz ise belki ölecek, lakin kısas yerine gelmiş sayılacaktır. Tabii kimse KISSAS a yanaşmayarak dava düşmüştür.
Sonuç ;
Adaleti dağıtan kadı adil olmalı kimsenin malında tavuğunda gözü olmamalı, bir tavuğun ve Kadının sebep olduğu ibretlik olaylar bize şunu öğretmiştir.
İslâmî ahlak kural ve kaideler Kuran ve Sünnetin emrettiği şekilde olmalı.
Kadı ve benzerlerinin kriterlerine göre değil.
Sağlık ve mutluluklar ’la kalın. A.Yalçınkaya
22.02.2022
Diyarbakır.