İlahi adalet budur işte!..


2014 yılı Ramazan ayı yaklaşıyordu, emeklilik işte, bazen yetiştiremiyorsunuz gelir - gidere eş değil!..

Konu bu değil tabi, Bölge Pazarlarında pazarcılara Yemekçi olan ve sabah kahvaltısı(sıcak çorba) ve öğle yemeği (patates kızartması+Kasap köfte)veren Hayrettin isminde Kars’lı bir arkadaşın yanında, günlük 30 TL yevmiye ile iş buldum..

Çalışmalar devam ederken günlerden bir gün, Cumartesi Eryaman-Devlet mahallesi pazarı kurulmuştu, sabah çorba hazırlığı yaparken karşımızdaki marketten çıkanların market arabasını, market müşterilerinin araçlarına kadar götürüp yardım eden, benden yaşça küçük 30 ların da falan, Ahmet diye özürlü bir kardeşimiz vardı. Ona bir miktar bahşiş veriyorlardı iş bulup çalışamıyacak seviyede rahatsız idi, birde o aldığı aldığı üç beş kuruş bahşişle, yemek arabasına yani bize sabahları çorba içmeye gelirdi..

Günlerden bir gün yani bir Cumaretesi pazar kurulumu sabahında, yanımızda Bey pazar’lı yeşillik satan Pazar tezgahının sahibi ve yanındaki elemanlar, bu Ahmet dediğimiz arkadaş çorba içmek için geldiğinde, deli muamelesi yaptı, el ile taciz etti, kendisi rahatzızdı ve bunu biliyorlardı, bizzat onunla oynadılar...

Onların el hareketlerinden kaçarken, o şahısların kamyonetlerinin dikiz aynasına kafasını çarptı ve can havliyle aynanın altına, araçlarının kabortasına kuvvetli bir tekme savurdu, gördüm, derken o anın etkisiyle sendeliyordu, hemen koluna girip el yüz yıkaması yaptırdım, su falan içir dim, sakinleştirmeye çalıştım, arkasından bir sıcak çorba vererek dikkatini dağıttım, kafa çarpma etkisiyle baya şişmişti; ama hissetmiyor gibiydi, canı yanıyor fakat canı berkti!..

Ertesi hafta yani bir hafta sonrası; Cumartesi aynı tezgah yine yanı başımızda kuruluydu, her zamanki gibi, tezgah sahibi yaptığından üzüntü duymuş ve bizim patron Hayrettin’e gelerek şunları anlattı: “ Hayrettin abi; Ahmet’e keşke takılmasaydım, akşam eve giderken kamyonetle kaza yaptım, behçemdeki ahırda damızlık boğam vardı çatladı öldü, ortalama tam 5.Milyara yakın zararım oldu, inanamadım, çocuğun günahını aldım, başım yandı, mutlaka ondandır diye düşünüyorum”
Hayrettin bey ona dönerek: " Arkadaş, senin işin sebze, yeşillik satmak ne diye uğraştın elin garibiyle” dedi...

Bunu kulaklarım duydum ve olaya şahit oldum, sonra yanı başımızda bulunan kamyonetine gözüm ilişti ,baktım ne göreyim, Allah sizi inandırsın, tam Ahmet’in tekme savurduğu yer, kazaya karışmış ve kaza neticesi bir kafa büyüklüğünden büyük çökmüş, kim bilir çarptığı araca ne hasar yaptı, neyse; gözlerim bu hadiseye şahit oldu!..

İster inanın, ister inanmayın; ama gerçekten "İlahi adalet" var, düşünmeden hareket etmeyelim, kimsenin günahına - vebaline girmeyelim, ne demişler:
-” Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”
-“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste”
- “Etme - bulma dünyası” ve de “Kim ne ederse, kendine eder, kendi çukurunu kazar”

Değerli dost ve arkadaşlarım, öylesine içimden geldi yazdım...

Bazen kulağa küpe, bazı şeylere engel olur...

Aman dikkat!..” İlahi adalet “ var!..

Bu gün çıkmadı oh demeyelim, ah mutlaka bir yerden patlak verip çıkar!..

Mani olamazsınız!...

Selam ve saygılarımla..


Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
2014