Yıl 1993 / 22 ağustos gün pazar
Doğunun en son kalesi Iğdıra geldim.
Terör olaylarının doruk noktasına çıktığı 1993 yılı her yönüyle çok karanlık bir yıl olmuştu 24 mayıs Bingöl ilinde 33 silahsız askerimizin ve 3 öğretmenimizin kaçırılarak şehit edilmesi arkasından 2 Temmuz da Sivasta Madımak otelinde 33 sanatçı ve aydının yakılarak katledilmesi, 5 Temmuzda Erzincan Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 sivil vatandaşın kurşuna dizilerek şehit edilmesi ve köyün ateşe verilmesi hala sırları aralanamayan failleri meçhul karanlık ellerin işlediği cinayetlerin yılı olmuş yılın bitmesine 4 ay kalmasına rağmen bir dizi olayın yaşandığı yıllar bu yüzden içimde buruk bir sevinç yanında korku ve endişeler vardı.
Daha bir yıl önce Ardahanın Posof ilçesi Yeni köy piyade hudut bölüğünde vatani görevimi yaptığımdan. Sivastan soraki illerimizi görme gezme ve tanıma fırsatım olmuştu fakat Iğdırı hiç görmemiştim, Memuriyette ilk görev yerim olması ve öğrencilik yıllarımda tanıdığım ığdırlı arkadaşlarım nedeni ile azda olsa ığdır hakkında bir bigiye sahiptim. Gönlümde Iğdırın ayrı bir yeri olması ile korkularım olasada fazla değildi. önce kendime kalacak bir otel buldum kalacağım odamın anahtarını alarak odama çıktım uzun yolculuk olması sebebi ile yorgunluk ve uykusuzluk içerisinde bir duş alıp yatağıma uzanır uzanmaz uykuya dalmışım
Uyandığımda saatime baktım saat 17 suları üstüme bir şeyler giyip dışarı çıktım bilmediğim bir yer sokaklarda tek tük insanlar günlerden pazar olmasına rağmen bir şehirde olması gereken hareketlilik pek yoktu yakınlarda çay içebileceğim çay ocağı aradım ilk gördüğüm çay ocağına girerek bir masaya iliştim çay söyledim cebimden sigarımı çakmağı çıkarıp sigaramı yakıp sağa sola bakıyor yan masalarda oturan insanlara yabancı biri olduğumu sanki hissettiriyordum. insanlar hiç türkçe konuşmuyor anlamadığım için garip garip bakınıyordum sonradan öğrendim ki burası kürt vatandaşlarımızın yoğun olduğu semt olduğundan insanlarda günlük hayatlarında ana dilleri ile konuşuyorlarmış
Kafamda cevabını bulamadığım bir takım sorularla kaldığım otele geldim iğdırda ilk günümün gündüzü akşam yaşacağım olaylardan habersiz böyle geçti,
Gece gürültülerle uyandım silah sesleri birbini izledi sabah kadar susmadı gündüz sokağa çıktığımda sokakların sakin oldğunu, olanlarında adeta bir şeylerden korku ve tedigin olduklarına air kafamda gündüz oluşan sorunun cevabı nı akşam sabaha kadar susmadan devam eden silah seslerinden bulmuştum ilk gün gece aklıma gelen bütün sorulara cevabı 29 yılda kaç kez buldum