Filler Ölüme Yalnız Gider

“Filler Ölüme Yalnız Gider” Yazar Serpil Tuncer’in, Mart 2019’da Anatolia Kitap’tan okurla buluşturduğu öykü kitabı. Kitapta 20 öykü var ve 134 sayfa hacmindedir.

Öykü kitabının isminden de anlaşılacağı üzere, ölüm temasının baskın olduğu öykülerle başlayıp ve daha sonrasında çokta hayata dair etkileyici öykülerle devam ediyor. Ölüm sürecinde ve ölümden sonraki süreçte ölen karakterlerin konuşturulması, kabir hayatından bahsetmeleri, dünya ile irtibatları, karşılaştırmaları gibi ilginç ve dikkat çekici birçok başlık anlatımda yer alıyor. Öyküler, okuru sıkmadan ele alınmış. Öyküler içerisinde deniz ve yolculuk teması ikincil sırada izleksel öğeler olarak karşımıza çıkıyor. Duygusallık az kıvamda öykülere serpiştirilmiş. Öykülerle; hayatı, kitaba sığdırmaya çalışmakta yazar. Düşünce temrinlerine çentik atıyor bir yerde.

“Bir ayağı denizde olanın karısı olmazmış”, “Deniz adamı ya deli ya da kanser eder”, “Anıları ortak olanların özlemleri de ortaktır”, “Senin sadet dediğin benim sırrım aslında”, “Pişmanlık sarmayınca insanın içini, tövbe etmenin bir faydası olmuyor” gibi birçok mesaj içerikli hoş ifadeler de yer almakta. Dili sade ve anlaşılırdır. Daha çok erkek ağzıyla yazılmış öyküler olarak karşımıza çıkmakta. Bu bağlamda da dikkat çekicidir.

Hayatın içerisinde iyiler, kötüler, Habiller, Kabiller iç içe yaşamakta. Bitmek bilmeyen hasislikleri de, kimi insanın üzerine yapışan kör talihleri de, gönül dünyasında aşkı devrim niteliğinde yaşayanları da görmekteyiz. Harbi insanların yanında alacası içinde olan insanları da görmekteyiz. Yani dünya, çok çeşitli hayatlara gebedir. İyi ile kötü arasındaki dengenin hep iyiden yana ağır gelmesini de isteriz bir taraftan. Çabalar hep bu yöndedir. İnsan olmanın yükü ağır duruyor maalesef. Öyle veya böyle bedenlerin yanında bütün sesleri süpürecek bir zamanı yanımızda taşıyoruz.

Yazar; kitabın özetini, dibacesini en güzel şekliyle arka kapak yazısıyla kaleme almış. Öykülerin başlangıcına ve bitimine sınır konmadığını söylemiş mesela. Öykülerin; toprağın altından, farazi âlemden ve gerçek dünyadan olduğu şeklinde sınıflandırılmış. Üçlü bir sacayağı oluşturulmuş. Bu üçlü sacayağını her insan yaşayacaktır, yaşamaktadır muhakkak. Hep bir dilemmanın içinde yaşayan insanın kendi gerçekleri de başkalarının yalanları da aynı potada eriyecektir. Bu üç âlem arasında gelgitler, gerçeklik, gerçek dışılık ve araf hali kendine bir şekilde beden bulacaktır. Hayat, koşum takımlarını eline alıp da son surat seferini tamamlayacaktır. Mamafih, hazırlığın ve coşkunun seyrine davet edilen öykülere buyurunuz. İyi okumalar.

İlkay Coşkun
12.01.2022
Yitik Bavul Dergisi
sayı 7, Nisan 2022