Değerli Dostlar; sizlerle “vaat etmek” konusunu paylaşalım istiyorum.

Vaat etmek: Bir işi yapacağına söz vermek, davranışıyla, tutumuyla ya da niteliğiyle bir işi gerçekleştireceği duygusunu uyandırmak, umut vermek anlamında kullanılır. Kelimenin doğru kullanımı vaat etmek şeklindedir.
( Kaynak, Türk Dil Kurumu sözlüğü)

vaadetmek (Yanlış kullanım)
vaat etmek ✓ (Doğru kullanım) olarak geçmektedir.

Umut vermek ya da ümitlendirmek diye ifade etsek de yanlış olmaz.

Söz vermek dememiz de uygun olur.
İnsanların verdikleri sözlere bağlı kalmaları ve bunların gereğini yerine getirmeleri gerekir.

Çünkü verilen sözlerin yerine getirilmemesi hem Milli hem de dini bakımdan hoş karşılanmayan bir davranış olduğu gibi, bu durum insanlar arasında da güven duygusunu zedeler. Verilen sözde durulmayan, dürüstlük ve güven anlayışının bulunmadığı toplumlarda da problemler artar. Çünkü vaat, insanın yapacağı bir fiili haber vermesi anlamına geldiği için kişinin vaadini yerine getirmemesi kendisine güvenen insanın bu güvenini boşa çıkartmaktadır. Hâlbuki vaat insanın bir şeyi yapacağına dair karşı tarafa verdiği bir güvence ve teminattır.

İşte bu sebeple Milli ve manevi değerlerimiz verilen sözlerin mutlaka yerine getirilmesini emreder. Zikredilen bu gerekçeler sebebiyle bizlerin verdikleri sözlere bağlı kalmaları ve bunların gereğini yerine getirmeleri gerekir.

Günümüzde ikincil ilişkilerin ağırlıkta yaşandığı toplumlarda, söz vermek ya da vaat etmek yerini genellikle yazılı belgelere bırakmıştır.

Yalnız Anadolu’da hala; “sözün senetten daha önemli olduğu yerleşim yerleri yani toplum mevcuttur.

Konunun ilham kaynağı aşağıdaki kısa hikayedir.

Padişah soğuk kış gecesinde kapısında ki nöbetçiye:
-Üşümüyor musun?
-Alışkınım efendim.
-Söyleyeyim de sana elbise getirsinler.
Ve Padişah unutur!
Sabahleyin nöbetçinin donmuş bedeninin görürler. Duvara şöyle yazmıştır:
-Soğuğa alışkındım. Ama sıcak elbise vaadiniz beni öldürdü!