Masal dinlemek isteyen var mı?
Bugün sizin her türlü hayvanın yaşadığı dostlar ormanına götüreceğim. Biliyor musunuz ormanın da kendine göre uyduğu bir düzeni var. Onların da evleri, aileleri, komşuları hatta gittikleri okul da var. Orman okulunu da başka bir masalda anlatırım. Ben şimdi size orman okulu öğretmenlerinden beden eğitimi hocası zıpzıp tavşan ile ilgili bir masal anlatacağım.
Ormanda yaşayan spor öğretmeni zıpzıp tavşan beslenmesine çok dikkat ederdi. O her sabah yürüyüşe çıkar bir uçtan bir uca bütün ormanı dolaşır yürüyüşünü bitirince süt çeşmesinde mola verirdi. Süt onun baş gıdasıydı. Neredeyse sadece sütle besleniyordu. Çocuklara sütün faydalarını anlatıp ben enerjimi ve fit vücudumu süt havuç karışımıyla beslenmeme borçluyum derdi. Ormanda hayat kendine göre bir karmaşa içinde sürüp gidiyordu. Onların da aileleri ve yavruları vardı. Yavrular okul çağına kadar annesiz yuvadan çıkamazlardı. Zıpzıp tavşan öğretmen o gün sabah sporunun sonunda uğradığı cennet süt çeşmesinin kuruduğunu gördü. Bir damla süt yoktu çok ama çok şaşırdı. Aman Allah’ım şimdi be ne yapacağım? diye söylenmeye başladı. Öyle ya süt olmayan bir dünyada o ne yapacaktı? Birden aklına bir fikir geldi. Acaba dedi ormanın dışında içinde süt çeşmesi olan başka ormanlar var mıydı? Zıpzıp tavşan zıplaya zıplaya ormandan çıktı. Epey yol aldıktan sonra yoruldu. Bulduğu ağacın altına oturdu, düşündü düşündü. Sonuçta ormandan ayrılmıştı. Ama kimseyle de vedalaşmamıştı. Talebeleri, komşuları, akrabaları, öğretmen arkadaşları... Bu kötü bir davranıştı. Ama yeni bir orman bulursa iş değişirdi. Ya da kendin beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyordu. Tavşan atları gibi. Havuç marul yeşil sebze ve bitki kökleriyle beslenebilirdi. Zıpzıp tavşan yol kenarında düşüncelere dalmış otururken gelmekte olan kamyonu fark etti. Garip bir müzik eşliğinde süt çocukları büyütür, cennet süt diyordu. Kamyonun üzerinde otlayan inek resimleri vardı. Kamyon önünden geçerken Son bir gayretle kamyona atladı. Kamyon yol alırken zıpzıp tavşan yorgunluktan uyuyakaldı. Kamyon biraz daha gittikten sonra durdu kamyonun arkasından bir şey alan olmadığı için tavşan anca sabah uyandı. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp kamyondan indi bahçede dolaşmaya başladı. Onu gören güvenlik görevlisi Herkül isimli köpek ne arıyorsun burada dedi. Yoksa fabrikada çalışmaya mı geldim? Yok dedi tavşan başından geçenleri anlattı. Sütün hayatındaki önemini söyledi hatta sütsüz yaşayamayacağını bile söyledi. Herkül başını kaşıdı seni bizim reklam müdürüyle tanıştırsam iyi olacak galiba dedi. Reklam müdürü bayan Sidi seni görmeli. Sonra da çay servisi yapan bayan miniye Tavşan bayan Sidi ile görüşürken süt servisi yapmasını söyledi. Herkül bunları söyledikten sonra zıpzıp tavşanı bayan Sidi’nin odasına gönderdi. Tavşan bayan Sidi ile görüşürken kapı çalındı mini tepside sütle odaya girdi. Tavşan birden her şeyi unuttu mutluluk ve özlem içerisinde gözleri parlamaya başladı. Yüz ifadesi sevgilisine kavuşan aşık gibi mutluluk ifade etti. Bayan Sidi bur mini dedi kameramı getir çabuk. Bu anı ölümsüzleştirmeliyim. Tavşana da dönerek bundan sonra sen cennet sütün reklam yüzü olacaksın dedi. Böylece cennet sütün satışları arttı, tavşan süt üzerinden reklam yıldızı oldu. Aldığı ilk maaş ve süt kutularıyla özel şoförlü lüks arabasına binip ormanının yolunu tuttu. Bütün orman dostlarına hediyeler dağıttı. Bu masal da böyle bitti. Benden bu kadar . Gökten üç elma düştü. Hangisini kim kaparsa.