5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
843
Okunma
HELAL RIZIK
Bir şahıs, Harem-i Şerîfin kapısında,
Ey doğrulara yardım eden, haramlardan kaçınanları koruyan Allâhım!..
diyerek hep aynı duâyı okuyordu.
Ona, Sen başka duâ bilmez misin? dediler.
O şöyle açıkladı, bu duâyı tekrar etme sebebini:
Ben Beyt-i Şerîfi tavâf ederken ayağıma takılan bir şeyi eğilip aldım.
Bir de baktım ki, içinde bin altın bulunan bir kese.
Şeytanımla îmânım mücâdeleye tutuştular.
Bin altın çok para, senin bütün ihtiyaçlarını karşılar dedi şeytanım.
Îmânım ise, Bu haramdır, boşuna saklama; sahibini bul, teslim et! dedi.
Ben böyle mücâdele içinde iken, birinin sesi duyuldu:
Burada, içinde bin altınım bulunan kesem kaybolmuştur.
Kim buldu ise getirsin, ona otuz altın müjde vereyim!
Bin haramdan otuz helâl hayırlıdır, diyerek keseyi sahibine teslim ettim.
O da bana otuz altın verdi.
Bunu alıp bakırcılar çarşısında gezerken, bir Arap kölenin bu paraya satıldığını görünce, hemen satın aldım.
Bir müddet sonra bu kölenin yanına bir kısım Araplar gelip gizlice konuşmaya başladılar.
Köleden ne konuştuklarını sordum. Saklamayıp aynen anlattı:
Ben Mağrip sultânının oğluyum.
Babam, Habeş melikiyle cenk edip savaşı kaybetti.
Beni de esir alıp buralarda sattılar.
Babam bunları göndermiş, elli bin altın da vermiş ki, beni satın alıp götürsünler.
Sen bana çok iyilik ettin, kendi evlâdın gibi baktın.
Bundan dolayı memnun kaldım.
Bunlar beni satın alacaklar; sakın az altına râzı olma, elli bin altına sat beni.
Dediği gibi oldu. Elli bin altına sattım köleyi.
Bu kadar büyük sermaye ile bir kısım mallar alıp Bağdata gittim.
Orada açtığım dükkânda mallarımı satıyordum.
Bir tanıdığım gelip, Meşhur bir tüccar dostum vefât etti, ay gibi güzel kızcağızı yalnız kaldı.
Gel bunu sana alalım dedi. Ben de kabul ettim.
Kızın, çehiz olarak getirdiği birtakım tabakların üzerinde içi altın dolu keseler vardı.
Hepsinin üzerinde de biner altın yazılı iken, birinde dokuz yüz yetmiş altın yazılı idi.
Bunun sebebini sorduğumda kızcağız dediki:
Babam bu keseyi Harem-i Şerifte kaybetmiş.
Bulan bir helâlzâde keseyi iâde edince, otuz altını ona müjde olarak vermiş, ondan geriye kalanlardır bu kesedeki altınlar.
Bunun üzerine ben Allâha hamd ve şükürlerde bulundum;
bunlar hep doğruluğun, iyiliğin bereketi, diyerek hâdiseyi kızcağıza anlattım.
Sürur ve saâdetimiz daha da perçinlenmiş oldu!.. (Nevâdir-i Süheylî, Sayfa: 280-81)
Evet, enteresan bir hâdise.
Doğruluk ve dürüstlüğün neticesini göstermesi bakımından verdiği mesaj oldukça mühim.
Kaldı ki bu, sadece dünyadaki semeresi.
Âhiretteki karşılığı ise, ebedî bir saâdet.
Rabbimiz cümlemizi, îmânımızın sesine kulak vererek sadâkat ve istikametten ayırmasın. Âmîn...
ALLAH Hakk yoldan ayrılmayan,helal lokma kazanmak için uğraşanlardan
ailesine asla hileli yoldan dahi nasiplendirmeyen.Kul hakkına riayet eden.
Kula kul olmayan, maddiyat için maneviyatını kaybetmeyenlerden
dünyalık için el etek öpmeyenlerden eğilmeyenlerden razı olsun..
Yunus Emre’nin şu sözü ne güzeldir.Bu dergaha odunun dahi eğrisi giremez.
Neden hep düzgün kesip getirdiğin odunlar diye sorduğunda TAPTUK EMRE’ ye verdiği cevap..İnsanlar nefisleriyle her an mücadelededirler..Ruhlar hak yola
iyiliğe meftunken nefsiler zıddını isterler.
En büyük savaş nefisle olan savaştır o savaşı kazanan diğerlerinide kazanır...
Nefsi zengin olma için helal haram demeden, kul hakkınını ezip geçerken.Ruh acı çekmez mi?
İtiraf etmeseler de!
kişiler vicdanlarıyla kendilerini tartsalar vicdanları sus haksızsın derken.
Araya giren vesvese kişiye ilerle der fakirlikle gözünü korkutur.
Allah hak yoldan, doğruluktan ayırmasın.amin...
İnsanların başlarına gelen bela ve musibetler çok defa elleriyle ya da dilleriyle işledikleri günah ve hatalarından dolayıdır.
İnsanlar elleriyle seçtiklerinin çok defa cefasını çekerler..
Nerde hayır nerede şer var tahmin edemezler..Zahire bakan çok defa aldanır aldatılır..
Bir şey hakkında karar vermeden o şeyi iyice öğrenmek gerek.
İnsanlar nasılsa öyle birini seçer onunla yoldaş olurlar..Maddiyatına bakıp aldananlar çok geçmeden o maddiyatı nasıl kazandığını görürler o zaman içinde çok şeyide ıskalarlar.
Hile karışandansa helal yolla alın teriyle kazanan seçilse ne kurulacak ailede ne de kurulacak ailelerde sonra karmaşalıklar olmaz
Helalle beslenen aile ve onlardan olacak nesil hak yoldan ayrılmayan Hakkın rızasını gözeten çalıp saklamayan aldatmayan.Yalansız riyasız olur..
İnsanlar gelecek neslin ya da kişilerin kendilerinin dinlenmesini istiyorlarsa onlara iyi örnek olmalı..Dediklerini yapmayanın öğüt ve tavsiyeleri hep boş kalmazdı..
Allah sonumuzu hayır eylesin..
Herkesin gafletten uyanıp silkilenip kendisine gelmesi gerek ki.Hem ailesinde hem çevresinde huzur olsun..
Acizliğini bilmeyen fani süslere aldanıp gününü gün edenlerde stres iç huzursuzluk olur..
Kaybolan güven saygının geri gelmesi için Hak yolda Allah’ ın ipine sıkıca sarılmalı..Düzelelim ki düzeltebilelim değil mi?
CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR
Selam ve dua ile.
Nigâr Bedirhan