İnsanlar her çağda oldukça çetin mücadeler vermiştir, hayatta kalma savaşı her nesilde görülmekte.. Tarih öyle derin bir kuyu ki, içine daldığınızda öğrendikleriniz karşısında şaşırmamak mümkün değil.. Kıyas ve karşılaştırma yapıldığında gördüğümüz en önemli gerçekler, aslında çoğu yaşanılan olayların geçmişte de benzer şekilde insanlar arasında karmaşa, korku, panik yarattığı.. Gerek salgın hastalıklar, gerekse savaşlar, her çağda insanların hayat mücadelesi içinde günlük yeme, içme, barınma, geçinme harici bir de dünya koşullarının, sistematik olarak yönetilen halkların uğradığı haksızlıklar, adaletsizliğin her çağda insanların ayaklarına vurulan bir pranga oluşu, baş kaldıranların canlarına mal olması gerçeği ile yüzleşmemiz.. Eğer dini kaynaklara bakılırsa, kitap ehli olanlar için, Allah tarafından gönderilen bütün dini kitaplarda, özetle yer verilen gerçek, İblis ve Ademoğlunun kavgası.. Bu kavga kıyamete kadar sürecek.. Helak olan halklar tarihine bakılırsa, o çağlarda da, yine üstün teknolojilere ulaşıldığını gözlemlemek mümkün.. Bir noktadan sonra Allah`a baş kaldıran, iblis ile iş birliği yapan insanların helak olmaları söz konusu.. Dinler Tarihini incelerseniz bunları inkar edemeyeceğiniz bir sürü kanıt ile karşılaşırsınız.. Arkeolojik çalışmalarda bulunan kazıların çoğunluğu o çağlarda yaşanılan, salgın hastalıklardan tutun da, o çağın teknolojik kalıntıları hakkında dahi bilgi vermekte.. Yıllar yılı insanlara sunulan çoğu bilginin yanlış olduğunu, incelediğiniz ve araştırdığınızda kendi akıl terazinizden süzdüğünüz de, kimsenin sizi bir şeylere inandırmasına gerek kalmaksızın, kendiniz gerçekleri kavrayabileceksiniz.. Kur’an-ı Kerim de de yer verilen birçok ayette bu konulara değinilir, çağımızda yaşadığımız birçok olayın, önceden bizlere uyarı olarak gelmiş olması söz konusudur.. Maalesef ki, insanoğlu akıllanmıyor, olan biten unutuluyor ya da bilinçli bir şekilde unutturuluyor bizlere.. Karşı koyamayacağımız bir düzenin içinde dünyaya geliyoruz, insanlar modern köleler olarak çağımızda özgür olduğunu sanmakla günlük yaşam mücadelesinde yine bir şeylere muhtaç edilerek kendi iradesi dışında yaşama ayak uydurması gerekiyor.. Toplum kuralları, bizlerin uyması gereken koşullar arasında.. Dünya da sorun hiçbir zaman bitmeyecek.. Yorulmaya devam edeceğiz, sınanmaya da.. Ne dünyanın koşulları bizler için daha olumluya dönüşecek, ne de günlük yaşamlarımızda ki zorlanmalar ve yorgunluklarımız son bulacak.. Önümüzdeki yıllar da daha çetin mücadeler ile karşı karşıya kalacağımız bir gerçek, her yüz yıl da bir gerçekleşen değişim ve dönüşüm bizleri istesekte istemesekte o yeni kurulan düzenin içine çekecek.. Çünkü insanlar yine farkına varmadı çoğu gerçeğin bize sunulan gerçekler ile oldukları ya da olması gerekenler arasında bocaladık.. Ahlak çöküşü modernizm adı altında pompalandı ve hala da pompalanıyor halklara.. Modern olmak ve yozlaşmak arasında ki, o ince çizgiyi tutturamadı insanlar.. Her şey de olduğu gibi burada da aşıraya kaçıldı.. Kısacası, bu saaten sonra ancak herkes kendisinin ve ailesinin en az hasarla bu çağın içinde nasıl var olurunu yaşamak zorunda..
Allah hepimizin yardımcısı olsun !
Sevgi ve saygılarımla
Gönül Çeşli
16.11.2021