GÜLLERİ SOLDURMAYALIM

1992 Yılında SABAH Gazetesinde yayınlanan ödüllü Makalemdir.

Geçen ders yılında Adapazarı Anadolu Kız Meslek Lisesi’nin hazırlık sınıfında Yasemin adlı bir kız vardı. Sınavı kazanmış, Denizli’nin Çivril ilçesinden kalkıp gelmişti.

O kızla 1992-1993 Öğretim yılı başında tanışmıştım. Çakmak çakmaktı gözleri. İçinde okuma hevesi, yüreğinde pembe pembe hayaller, okuyup Dikiş Nakış Öğretmeni olma düşleri vardı.

Çalışkandı. Hazırlık sınıfını hiç takıntısız geçmişti. Ne yazık ki o çalışkan kızın sırası bu yıl bomboştu. Sıralar üzgün, arkadaşları üzgün, öğretmenleri üzgündü. O çalışkan kıza ne olmuştu? Sırası neden bomboştu? Kimse bilmiyordu.

Ben biliyorum. Biliyorum ki yazıyorum. Bütün insanlık okuyup öğrensin istiyorum.

Babası onu hoyratça söküp alıverdi okulundan. Almanya’daki bir akrabasının oğluyla nişanladı. Zenginmiş, Evlenince Almanya’ya götürecekmiş kızını. Kızı rahat edecekmiş. Miş, miş, miş...

Kızcağız şimdi çeyiz hazırlıkları, düğün hazırlıkları yapıyor isteksizce.

O yaşta kızı, torunu olanlar bir düşünün ne olur. Çocukluktan yeni çıkan, genç kızlığa adım atmanın heyecanını yaşayan, hayat hakkında henüz hiç bir bilgisi ve deneyimi olmayan çocukları gözünüzün önüne getirin.
Bu yaşta bir çocuğu evlendirmeye gönlünüz razı olabilir mi? Hem de kardeşinizin oğluyla. Akraba evliliklerinin sonuçları gün gibi ortada iken. Hasta, sakat, geri zekalı çocuklarınız torunlarınız olsun ister misiniz?

Kızınızı elinizle ateşe atıp, ömür boyu bedbaht mı olsun istiyorsunuz?

Başarılı, uzun ömürlü bir evlilik için gençlerin birbirlerini iyice tanıdıktan sonra evlilik yapmaları gerekiyor. Bu da flörtle olur. Flört yapmadan gerçekleşen evliliklerin başarılı oldukları söylenemez. Özellikle günümüzde flört neredeyse evliliğin temel taşı olmuştur.

Güçlükle kurulan yuvaların kolaylıkla yıkıldığını belirten Sosyal Hizmetler Müdürü Hasan Çiloğlu “Flört ederek evlenenlerin yuvaları kolay kolay yıkılmıyor” demiştir.

Kimbilir karşı cinsi, hatta kendi vücudunu, cinselliği tanımadan, evlilik müessesesinde kadınların sorunlarını bilmeden, nasıl hamile kalındığını, doğumu, anneliği bilmeden, hatta onun rızasını bile almadan nişanlayıverdiler Yasemi’i. Annesi, ablaları, yengesi teyzesi babasını kararından vazgeçirmek için uğraşmadılar bile.

Gelin isyan edelim. Bu ülkede onun gibi nice kızlar çocuk gelin olarak heder olmasın. Onun gibi yüzlerce Yaseminleri, Laleleri, Gülleri soldurmayalım.

MUSTAFA UZELLİ