Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Kalemin Hüznü
Kalemin Hüznü
VİP ÜYE

Sabır Her Derdin Ilacı

Yorum

Sabır Her Derdin Ilacı

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

708

Okunma

Sabır Her Derdin Ilacı

Sabır Her Derdin Ilacı

Henüz 7 yaşlarındaydı Esra kendisinden iki buçuk yaş küçük bir erkek kardeşi vardı ismi Metin..
Küçücüktü ama,annesi kardeşinin bir nevi sorumluluğunu ona vermişti,..
Annesi gezmeye gider eve geldiginde,Metini göremeyince Esraya sordu,Esra aradı taradı bulamadı onu,
Köy yeriydi nere gidebilirdi ki,
Bi ırmak kenarı vardı,aklına oraya bakmak gelmişti.
Korkuyla ve hızlı adımlarla küçücük kalbinde korkuyla ırmak kenarına gitmeye başladı,oraya gittiğinde,metinle aynı yaşlarda olan oktayla birlikte oyun oynadığını gördü,ellerinde bir çubuk ve çubuğun ucunda bir ip ırmağa atıyorlardı,ablasını görünce metin abla bak balık tutuyoruz deyiverdi,
Esra kardeşi metine birşey olmamış bir şekilde görünce,Allaha şükretti kalbinden,elinden tutarak kardeşini evine götürdü oktayida alarak,
Yüreğinde bu sorumluluğun derin acısı vardı..
Bir gün annesinin evde olmadığı bir zaman,metin üzerine kaçırmıştı.
Anne eve gelince metini o halde görünce
çıldırdı,esra yı dövmeye başladı.
Öyle çok dövüyordu ki,esra yapma anne diye bağırdıkça umursamıyordu.
Kafası duvarlara çarpılıyordu,yada o simsiyah saclarindan cekilip,evin yüzünde sürükleniyordu,Aslında alışmıştı bu dayaklara,biran önce dayağı yesemde yatsam diye bakıyordu,O kadar duygusuz o kadar hisdizlesmisti ki,kafasının acısını bile hissetmiyordu,yüreğinde büyüyen acının yanında neydi ki,beden acısı,
Dayak yedikten bir müddet sonra bir kenara çekilip uyudu,
Aslında esra sessiz sakin bir çocuktu gulecti yuzü,bakıyordu annesinden ne zaman dayak yese,hep kardeşi yüzünden yiyordu.
Neden diyordu kendi kendine benmi doğurdum onu,benmi bakmak zorundayım,
Bende çocuğum küçüğüm,karmakarışık duygularla büyüyordu,
Bir akşam oyuna dalıp akşam ezanı okunmuştu,eve geldiğinde kucuk bir cocuk icin saat gec olmustu,
Sokakta değildi arkadaşının evindeydi ama yinede dayak yemesi için bir sebepti..
Eve gittiğinde yine saçları çekilmiş kafası duvara vurulmuştu..
Her zaman ki gibi,dayağın bitmesini ve yatağına yatmayı bekliyordu,
Ama bu sefer öyle olmadi,
Kış mevsimiydi,Köy yeri olduğu için kar çok yağardı,
Yarim metreden fazla kar vardı,annesi o kadar kızmıştı ki esraya,onu kapıya atti,
Esra ne yapacağını bilmez bir halde karın üzerine oturdu,
Babası akşam namazını kaldirmaktan gelmişti,ne yapıyorsun burda dedi,
Esra annem beni kapıya atti diye söyledi..

Babası esraya gel içeri girelim dedi,esra girmek istemedi annem beni döver girmicem dedi,
Babası gel birşey yapamaz ben varken deyip içeri girdiler...
Çok üşümüştü üzerinde ince kıyafetler vardı,Aslında bedeninin üşümesi değil onu yüreğinin üşümesi korkutuyordu,
Cunki gitgide kalbine kin nefret tohumları ekiliyordu,
Büyüdükçe bu duygularda büyüyordu,
Çok okumak istedi Esra,
Ama ailesi izin vermedi,ilköğretimi bitirdikten sonra,bir sene kuran kursuna verdiler...

14lü 15 li yaşlardaydı,artık dayak yemiyordu,zaten teşebbüs edilsede izin vermezdi,babasının tayini başka bir köye çıkmıştı,evin işini görüyor yapılması gerekenleri yapıyor,odaya kapatıp, kapıyı kilitleyip koyde yasayan her genç kız gibi,
El işi yapıyordu,kendi halindeydi annesiyle iletişimi yoktu,kendini soyutlamıştı ondan..
Annesi birşey olup ona kızdığında,Her defasında çocukluğundaki yaşadıkları aklıma geliyor içinden öfke kusuyor,ona hiç birşey belli etmiyor,
Anne babanıza of bile demeyin,
Hadisi şerifini hatırlayıp,sukut ediyor seyretmeye çalışıyordu,
Her geçen gün içinde büyüyen bu acıya dayanamıyordu,yüreğini Rabbine ve onun zikrine vermişti,kalbini onunla meşgul ediyordu,
Bir güzelin elinden tutup onun hayaliyle sabretmeye çalışıyordu,
Her namaz sonrasında ellerini açıp Rabbine yalvarıyor,
Yarabbi bu duyguyu benden al diye yalvarıyordu,
Her gece yastığa basını koyduğunda,hıçkıra hıçkıra ağlıyordu..
Yalvarıyordu,
Yarabbi anne baba olabilecek insanlara evlat nasip eyle,ahlâkı bozuk olanlara evlat verme,bir gün bana da evlilik nasip olup,ahlakım bozuk olursa banada verme diye yalvarıyordu esra,
Bir akşam namazı sonrası yine gözleri yaşlı,
Mevlasiyla konuşurken gönlümden al bu öfkeyi deyip yalvarırken,
Bir güzellik gorduki ne güzellik,
Bir el göründü ona,sadece bir el,Ama nasıl bir el,
Geldi kalbinin içine girdi,ve o kini almasıyla dışarı çıkardı,esra gözleri yaşlı ve hayret içerisinde o eli izledi ve kalbinden uzaklaşmasını,uzun bir süre kendine gelememişti,Rabbi o Güzeller Güzeli, annesine karşı olan kini nefreti almıştı,
Yuregine baktiginda bir nebze acı vardı ama kökü gitmişti,Rabbine defalarca şükretti,
Artık kendini kapattığı odalardan çıkıp annesiyle diyolog kurmaya başladı,
Ama tek bir fark vardı,bunca zaman anne diye hissettiği kişi yüreğinde din kardeşi olmuştu,aynı yolun yolcusu,
Aynı kapının eşiğindeydi,
Ve bu duygu annelikten daha güzeldi...
Gönlü huzur bulmuştu,
Şimdilerde Esra ve annesi din kardeşi ve arkadaş olarak aynı evin içerisinde yaşamakta...
Süreç Çok ağırdı esra için,
Sabr her derdin ilacı,olmuştu...




Lütfen kötü yorum,yapmayın bu bir yasanmışlıktır,




Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sabır her derdin ılacı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sabır her derdin ılacı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sabır Her Derdin Ilacı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
30.8.2021 20:20:29
Bende benden küçük kardeşlerimi ellerimle büyyüttüm,asla kötü davranmadım,,bir kardeşim fakültede okurken maddi destek oldum,,

Aileler bir bütünlük arz eder,çocuklar ve anne baba herşeyi paylaşırlar acıyı da mutluluğu da,,

Zor hayat yolunda mevlam tüm ailelerin yardımcısı olsun

Lütfen kız çocukları da okutulsun ,bu konuda cahil kalınmasın,,kız çocukları kendi ayakları üstünde durabilsin,,

Selamlar
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
22.8.2021 21:55:20
Beğeni:
1
Okunma:
708
Yorum:
1
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL