Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Nurgül KAYNAR YÜCE
Nurgül KAYNAR YÜCE

KIRMIZI PABUÇLAR

Yorum

KIRMIZI PABUÇLAR

( 1 kişi )

2

Yorum

2

Beğeni

5,0

Puan

863

Okunma

KIRMIZI PABUÇLAR

KIRMIZI PABUÇLAR

KIRMIZI PAPUÇLAR ( Eski Bayramlar)

Bayram demek ; kırmızı pabuçlar demekti bizim için...Ucu dantelli , fırfırlı elbisenin altına giydiğimiz...Beyaz ponponlu soket çorapların üzerinde nasıl da güzel yakışırdı kırmızı pabuçlar...
Siz hiç bayramlık ayakkabılarınızı baş ucunuza alıp uyudunuz mu?
Ben çok uyudum.
Ahh ne güzel yıllardı o zamanlar.Evvel zaman içinde kalbur saman içinde...
Masal kitapları okunurmuydu bilmiyorum ama çok güzel masallar yaşanırdı bir zamanlar.
Anam ellerimi kınalardı Arefe gecesinde.Ellerime temiz birer çorap geçirir, bağlardı sonra.Baş ucumuzda uyurduk bayramlıklarımızla...
Sabah olmak bilmezdi o gece..Kaç kere uyanırdık bilmem.
Ezandan önce kalkardık.Kınalı ellerimizi yıkar, burcu burcu cennet kokardık...Krem bile bilmezdi yanaklarımız.Lakin al aldı.Elma yanaklı diye boşuna demezlerdi hani...Parfümler de yoktu hayatımızda.Ama boşaldıkça cam kolonya şişemize çarşı başındaki kolonyacıdan ya tütün kolonyası doldurturduk ya da selin limon kolonyası...
Beyaz kurdeladan fiyonklu tokalar en güzeliydi...
Renga renk taraklarımız da yoktu zaten.Şimşir uçlu tahta taraklarla tarardı anamız saçlarımızı..
Anamla bacılarım tespi dallarıyla yapılan çalı süpürgemizle sokak kapımızın önündeki toprak yolu sulayarak süpürürlerdi erkenden. O saatlerde bizim sokakta tüm kadınlar evlerinin önünü süpürüyor olurdu. Biriken zibilleri( çöpleri) kocaman yağ tenekelerinden yaptığımız çöp tenekelerine koyarlar, çöpçülere sadece onları taşımak kalırdı. Taşımak dedimse yanlış anlamayın sakın. Çöp kamyonları yoktu o vakitler . Önlerinde el arabalarına benzeyen büsbüyük çöp arabaları olur. Biriken çöp tenekelerini onlara boşaltıp beden gücü ile sürüp götürürlerdi.
Tam o saatlerde babam ve ağabeyim mahallemizin camiine bayram namazına gitmiş olurdu.
Babamların namazdan dönüşünde ilk babamızın elini öpüp bayramlaşırdık. Sonra anam, abim ve bacılarım...
Bayram kahvaltısının tadına doyum olmazdı. Şen şakrak yapardık sabah kahvaltımızı . Kahvaltıdan sonra biZim için bayramcalık giyme vakti gelmiş olurdu.
Günlerdir heyecanla beklediğimiz o anlar...
Hangimiz şeker toplamadık çocukken?
Hangimiz bozuk parayla dünyaları satın almadık?
Ve hangimizin kırmızı pabuçlar süslemedi rüyasını?
Söyleyin hangimiz bayramlıklarımızı baş ucumuza koyarak arefe gecelerinde bir an önce sabah olsun diye dualar ederek uyumadık.?
Ah o kırmızı pabuçlar yok mu...?
Kırmızı pabuçlarımızı giyince yolda yürümeye imtina ederdik.Şimdiki gibi pürüzsüz asfalt değildi yollar.
Ya topraktı,ya da parke taşı döşeli...Pabuçlarımız kirlenecek, altına taşlar batacak diye ödümüz kopar,üzerine basmaya kıyamazdık...
Ama şeker ve bayram harçlığı toplamak da bayramın en güzel yanıydı...
Harçlık dediysem bakmayın siz...Şimdikiler gibi kağıt paralar veren olmazdı.Şıkır şıkır bozuk paralar verirlerdi.Ama herkes verirdi işte.
Şimdi o günlerden geriye bir yğın hatıra ve bir yığın özlem kaldı...
Ve ben kırmızı pabuçlarımı ve bayram harçlıklarımı özlüyorum şimdi.
Çünkü onlarla birlikte çocukluğum da kayboldu sanki...
En çok da neyi özlüyorum biliyor musunuz...?
Ellerimi omuzlarına atarak şeker toplamaya gittiğim arkadaşlarımı...Yani, omuz omuza geçirdiğimiz çocukluğumu...Şimdilerde omuz omuza dolaşan çocuklara hiç rastlamıyorum da iç geçiriyorum...

Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

10.0

100% (1)

5.0

100% (1)

Kırmızı pabuçlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırmızı pabuçlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIRMIZI PABUÇLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Destancı
Destancı, @destanci
22.11.2025 22:44:28
5 puan verdi
Bu yorumunuz adeta bu şiiri tamamlıyor özür dileyerek bu yorumunuzu burada bu.yazinin altına ekliyorum sızım yazınızı tamamlıyor
bu yorumunuz
Hoş geldiniz Nurgül hanım o kadar güzel ozetlemisinizki hayran oldum niye daha önce gelmediniz aynı Iraz'ca karakteri var sizde cikin cikin gelin bizim beğeniye ihtiyacım yok bin tane beğeni olscagina gerçek okuyucu olsun yorumların fikir versin bir siz duyacagimiz bir siz cümle not fikir anı bu hikayeyi yol verecek şekillendirecek bu hikaye benim değil sizlerin hikayesi aail kahraman sizlersiniz ben değil biz özgün folklorik olduğu gibi o sahneleri vermeye çalışıyoruz ve bire bir bizzat konuşarak gorerek dunleyerek o sahneleri size sunuyorum sizden ricam 7.bolumde sayın hocamiz Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz abimizin yapmış olduğu yorumu okumanız bu siir tarzı hakkında verdiği bilgi çok değerli bense sin bölümü size hediye ediyorum gelin siz teşekkür ederim son söz bu hikayenin nereye gideceğini sizler belirleyeceğiniz saygılarımla
Destancı
Destancı, @destanci
22.11.2025 22:43:24
5 puan verdi
Bu yorumunuz adeta bu şiiri tamamlıyor özür dileyerek bu yorumunuzu burada bu.yazinin altına ekliyorum sızım yazınızı tamamlıyor
bu yorumunuz
Hoş geldiniz Nurgül hanım o kadar güzel ozetlemisinizki hayran oldum niye daha önce gelmediniz aynı Iraz'ca karakteri var sizde cikin cikin gelin bizim beğeniye ihtiyacım yok bin tane beğeni olscagina gerçek okuyucu olsun yorumların fikir versin bir siz duyacagimiz bir siz cümle not fikir anı bu hikayeyi yol verecek şekillendirecek bu hikaye benim değil sizlerin hikayesi aail kahraman sizlersiniz ben değil biz özgün folklorik olduğu gibi o sahneleri vermeye çalışıyoruz ve bire bir bizzat konuşarak gorerek dunleyerek o sahneleri size sunuyorum sizden ricam 7.bolumde sayın hocamiz Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz abimizin yapmış olduğu yorumu okumanız bu siir tarzı hakkında verdiği bilgi çok değerli bense sin bölümü size hediye ediyorum gelin siz teşekkür ederim son söz bu hikayenin nereye gideceğini sizler belirleyeceğiniz saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL